İş Cinayetleri Konferansı (28 Nisan Cmt. 15.30-18.00 Üsküdar)

İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralanan İşçilerin Aileleri Çağırıyor:
Merhamet değil, ADALET istiyoruz!
“28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma / Yas Günü”
Tarih: 28 Nisan 2012 Cumartesi
Saat: 15.30
Yer: Petrol-İş Genel Merkezi Konferans Salonu
Adres: Altunizade Mah. Kuşbakışı Cad. No: 23 Üsküdar/İstanbul
Telefon: 0216 474 98 70
Etkinlik İçeriği:
15.30
İçerik Sunum – Berna Güler Müftüoğlu
Açılış Konuşması – İbrahim Doğangül
Dünyadan işçi aileleri örgütlenmeleri örnekleri ve 28 Nisan – Aslı Odman
Davutpaşa İşçi Aileleri
Ostim/İvedik İşçi Aileleri
Zonguldak Madenci İşçi Aileleri
Tuzla Tersane İşçi Aileleri
Enerji İşçi Aileleri
Gülseren Yurttaş’ın Ailesi
Slikozis Hastası Diş Teknisyenleri
Van Depreminde Hayatını Kaybeden Gazeteci Aileleri
Tekstil İşçi Aileleri
17.15
Ara
17.30
Hukuksal Mücadelelerin Özeti – İşçi Ailesi Avukatı
İş Cinayetlerine Karşı Mücadele ve Taleplerimiz


İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi
Merhamet değil, ADALET istiyoruz! (Çağrı Metni)

Canlarımız ölüyor! Davutpaşa’da, Karadon’da, Ostim’de, Dursunbey’de, Afşin’de, Erzurum’da, Tuzla’da… Ülkemizin dört bir yanından işçilerin ölüm haberleri geliyor. Savrularak, yanarak, boğularak, göçük altında kalarak, ezilerek her gün en az 4 işçi hayatını kaybediyor.

İşçi ölümlerinin altında yatan neden, sağlıklı ve güvenli çalışmanın bir “maliyet” olarak görülmesidir. Sermaye bu yüzden “işçi sağlığı” yerine “iş sağlığı” kavramını kullanıyor. Yani işçilerin değil işin sağlığı, işletmenin verimliliği ön planda tutuluyor. AKP iktidarı da işçilerin can güvenliğini sağlayacak düzenleme ve denetimleri yerine getireceğine; küresel rekabeti yani işletmelerin kârlılığını gerekçe göstererek emekçileri koruyan mevcut düzenlemeleri dahi ortadan kaldırıyor ve denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmiyor. Zaten piyasaya açılmış bulunan işçi sağlığı ve güvenliği alanı, şu an Meclis’te görüşülecek olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı” ile tamamen sermayenin ellerine bırakılıyor. 

İşçi ölümleri giderek artıyor. SGK verilerine göre 2010 yılında 1444 işçi, 2011 yılında ise 1563 işçi hayatını kaybetti. Bu gerçeklere rağmen AKP iktidarı işçi ölümlerini “kader”, “vadeleri dolmuş”, “ölüm bu işin doğasında” diye değerlendiriyor. Oysa tüm iş kazaları ve meslek hastalıkları önlenebilir. Bizler önlenebilir oldukları halde gerçekleştiği için yaşananları “iş cinayeti” olarak tanımlıyoruz…

İş cinayetleri sermayenin emek üzerindeki baskısının bir sonucudur ve meselenin iyi patron-kötü patronla bir ilişkisi yoktur. Sorunun çözümü işçi sınıfının meseleye bilfiil müdahil olmasından geçmektedir zira sermaye işçi ölümleri üzerinden büyümektedir. Sermaye hem cinayet işler hem işçinin cenaze namazını kılar hem de evine taziyeye gider. Merhamet gösterisine bayılır. Hâlbuki sorunun çözümü merhametten değil adaletin tecellisinden geçmektedir.

Bu yaşananlar karşısında işçi sınıfı buz gibi bir gerçeklikle karşı karşıya gelir: Ya her türlü çalışma koşuluna boyun eğip ölümüne çalışacaksın ya da işsiz kalıp sürüneceksin… 

Her köşe başında, inşaat çadırında, baraj gölünde, maden ocağında, tersanede, çağrı merkezinde, hastanede, plaza ofisinde, dershanede bizi bekleyen acı ve cinayetlere karşı mezarlarımızdan kalkıp kendi ellerimizle yazmalıyız mezar taşlarımıza: “Merhamet değil, adalet istiyoruz.”

Dünyanın birçok ülkesinde kabul edilen “28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma / Yas Günü”nde işçi ailelerinin çağrısıyla düzenlediğimiz etkinliğimize sizleri de bekliyoruz…

İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralanan İşçilerin Aileleri



28 NİSAN Dünya İş Kazası Kurbanlarını Anma / YAS Günü (Bilgilendirme Metni) 

Amacı: İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilir olduğuna dikkat çeken, bunun için öncelikle işverenler ve devlet üzerinde bir kamoyu baskısı oluşturmayı amaçlayan, bozuk iş organizasyonu ve iş kazaları/meslek hastalıkları arasındaki ilişkiye, başka bir deyişle ‘çalışırken nasıl ve neden hastalandığımıza, yaralandığımıza ve öldüğümüze’ dikkat çeken, ‘can’ ve ‘canı korumak’ ekseninde çalışanları/işçileri bir günlük faaliyetlerle bir araya getirmeyi ve aralarındaki dayanışmayı artırmayı amaçlayan bir gündür. 

Tarihçesi: 1984 yılında Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE) inisiyatifi ile önce sendika bazında Yas Günü olarak hayata geçirildi. Kanada Sendikalar Konfederasyonu bir sene sonra bunu tek taraflı olarak ‘Ulusal Yas Günü’ ilan etti. 28 Nisan’ın seçilmesinin nedeni, Kanada’da 28 Şubat 1914’de ilk defa İş Kazalarının işveren tarafından tazmininin, yani iş kazalarındaki işveren sorumluluğunun hukuken tescil edildiği gün olmasıdır. Kanada sendikalarının bu Yas Günü’nü fiilen 7. Kere kutladıkları 1991 senesinde, Kanada Devleti’de bu günü resmi ‘Yas Günü’ ilan etti. Bundan sonra pek çok ülkede, genellikle sendikaların önderliğinde 28 günü resmi ‘Çalışma Kurbanlarını / İş kazası-meslek hastalığı kurbanlarını anma günü’ olarak kutlanmaya ve bu ülkelerin parlementolarında da resmi ‘Yas Günü’ olarak kabul edilmeye başlandı. 

Nerelerde var?
1989: ABD
1992: İngiltere
2001: Uluslarası Çalışma Örgütü (Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü ilan etti)  
2011 itibarıyla resmi ‘Yas Günü’ olarak: Arjantin, Belçika, Bermuda, Brezilya, Danimarka, Dominik Cumhuriyeti, Lüksemburg, Japonya, Zambia, Ukrayna, Moldavya, Malawi, Panama, Peru, Portekiz, İspanya, Tayland, Tayvan’da var.
Şu ülkelerde sendikalar bazında Anma Günü yapılıyor, devletlerinin bu günü resmi ‘Yas Günü’ ilan etmesi için kampanyalar da gerçekleştiriliyor: Banladeş, Filistin, Malezya, Benin, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Macaristan, Malta, Nepal, Yeni Zelanda, Romanya, Singapur. 

Sendikaların başvurduğu araçlar:
Önceden hazırlanmış, uzun süreye yayılmış ulusal kampanyalar
İşyeri afişlemesi, yas töreni, etkinlikleri, sohbetleri, anmaları, kampanyaları, sendikalar eliyle yapılan farklı dinlerin ibadet tarzlarına uygun dini anmalar
Ağaç dikme törenleri
Kurbanların ailelerini iş yerlerine çağırarak, iş kazasının, ağır yaralanmanın, patlamanın, yangının gerçekleştiği yere çiçek ve eski ayakkabı bırakma, siyah balon uçurma töreni, ‘Meçhul tersane işçisi, meçhul inşaat işçisi’ gibi anıtçıklar dikilmesi, kazaların olduğu yerde kalıcı şehir emareleri (şiltler / plakalar) çakılması, bir dakikalık anma duruşu.
Şehir içindeki muhtelif merkezi yerlere eski ayakkabı bırakma eylemleri
Kurban/mağdur ailelerin biraraya geldikleri toplantılar

Sembolü: Madencilerin grizu kaçaklarına karşı önlem olarak eskiden yanlarına aldıkları sarı kanarya (Türkiye bağlamında muadili bir kültürel öğe ile ikame edilebilir!). Bazen mavi unutma beni çiçeği de kullanılıyor. Her halukarda sert semboller değil, Yas’ın doğal, yumuşak sembolleri çoğunlukla tercih ediliyor. Siyah ufak yaka kurdelesi de sık sık dağıtılan/kullanılan, kamusal alanlarda dağıtılan sembollerden. 

Dünyada en sık kullanılan sloganı: Ölenleri an, Kalanlar için mücadele et! 

Diğer sloganlar: Dünyada her yıl milyonlarca insan hayatını kazanırken, hayatını işyerinde bırakıyor! İş kazasında ölüyor, toksik maddelerden kansere yakalanıyor, sakat kalıyor. Her yıl. Örgütlenme bu acıya tek çare! Önlem almak tek deva! 
Çalışırken Ölenleri Hatırlıyor musun?
İş kazası, doğal olmayan bir afettir!
Her sene işyerinde, savaştakinden daha fazla insan ölüyor!
İşverenler, işledikleri çalışma suçlarından cezasız kalmamalı!
Birini öldürürsen hapse gidersin! Peki öldürdüğünü istihdam edenler neden cezasız kalıyor?
İşyerinde işlenen suçlar cezasız kalmamalı!
İşverenlerin işçi sağlığı iş güvenliği önlemlerinden tasarruf etmesi insanlık suçudur! 
İşçi sağlığı iş güvenliğinden tasarruf etmek yaşam hakkı ihlalidir!
İşçi sağlığı iş güvenliğinden tasarruf etmek başkasının hayatını bile bile tehlikeye atmaktır!
İşyeri suçlarına göz yummak, tehlike altındaki bir başkasına yardımcı olmamaktır!
Güvenli iş, ayrıcalık değil haktır!
Bunca refahın bedeli kan ise, biz bedelini ödedik! 
Ciroları şişirmek için öldürmeye son!
Karlarınız için ölmeyeceğiz!
Hayatımızı kazanırken, kaybetmek istemiyoruz!

Unutmayalım!: Bu Çalışma Hayatı bize HER GÜN Savaşı sunuyor! 
Uluslarası Çalışma Örgütü’ne göre her sene dünyada
• Her sene 2.300.000’den fazla kadın ve erkek çalışırken ölüyor
• Çalışanlar senede yaklaşık 337 milyon kazaya maruz kalıyorlar ve yaklaşık 160 milyon kere çalışma nedenli hastalıklara yakalanıyorlar 
• İşyerinde kullanılan toksik maddeler her sene 440.000 işçiyi öldürüyor
• Sadece asbest kullanımına bağlı senede hayatını kaybeden işçi sayısı 100.000.
• Her 15 saniyede bir bir işçi çalışırken ölüyor!
• Her 15 saniyede bir 160 işçi iş kazası geçiriyor! 
• Her gün 6.300 işçi çalışırken ölüyor!
• Dünyada daha çok insan, savaşırken değil, çalışırken ölüyor!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir