Category: Not düştüklerimiz

İnat ve Israr

Taksim meydanında süren inşaat bahanesiyle, bu yıl Taksim’de 1 Mayıs miting ve yürüyüşünün yasaklanması, sendikaların ve kitle örgütlerinin bu karara direnmesi merkez medyada “inat” olarak yorumlandı. Kâr ve fayda üzerinden işleyen rasyonel akla göre...

Emek Adalet 1 Mayıs’ta Sokakları Birbirine Kattı

1 Mayıs’ta İBB Önünde Müdahale haberimiz için tıklayın.   1 Mayıs sabahı, Emek ve Adalet Platformu üyeleri, Taşişder ve İşçider’den emekçilerle birlikte Çapa Hastanesi önünde toplandılar. Olaysız dağılması beklenen grup güvenlik kuvvetlerinin azlığını fırsat...

1 Mayıs

ALİ & ALP ÇIRACI Türkiye işçisinin acil sorunları var. 1 Mayıs ise bu sorunları gündeme taşımak, sorunlarımıza sahip çıkmak ve hakkımızı beraberce aramak için biçilmiş kaftan. Son yirmi yılda yaşanan piyasalaşma, gerek tarımda gerekse...

Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmek

FİLİZ CONKUR Geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı Faruk Çelik işçi ve işveren sendikaları ile bir toplantı yaparak başta İş Kanununun 2. maddesi olmak üzere taşeron sisteminde yapılacak değişiklikleri anlattı. Bu haberin gazetelerde ve internet sitelerinde...

Alt İşverenlik Sistemi Kaldırılmalıdır

Son yıllarda ciddi şekilde sosyal hayatın gündemine oturan taşeronluk sisteminin derinlemesine analizlerini gördüğümüz, Cem Hoca’nın son yazısını  paylaşmak istiyoruz. Umarız alt işveren-üst işveren ilişkisinin çapraşık durumunu daha da barizleştirmeye vesile olur. CEM SOMEL 1970li...

Barışa dair…

Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Yannis Ritsos Aslında Kürt Sorunu ve Emek ve Adalet Platformunun bu sorun karşısındaki tutumu ile ilgili bir şeyler yazmam gerekiyordu...

Yol Hali

Bir kısmımız benzer aşamalardan geçmişizdir, niyetim yeni bir şeyler söylemek değil, hissiyat ile eylemin en çok bir arada olduğu, birbirlerini yeşerttiği zamanların hafızasını canlı tutmak için iki çift kelam etmek. Dindar bir ailenin çocuğuydum....

Kelebeğin Rüyası

Üç, dört yıl önceydi. Bartın’ın bir köyünde misafiriz. Yetmiş yaşlarında bir teyze var. Kocası ve oğlu madende ölmüş. “Ben” diyor,”neler çektim, bir başıma, kadın başıma didindim, okuttum bu çocukları. Olsa yine okuturum. Alnımızın teriyle...