Category: Yazılar ve Gündem
“Sendikalar üye yazmak için işçiye, köylü kökenli işçiye Marks’ı anlattı. Bunları yapacağına Hz. Muhammed’in iki birden, üç ikiden ve dört üçten iyidir sözünü söylese, inanacak ve gelip üye olacak adam… Kimsenin aklına gelmiyor.” Ömer...
Temmuz 2012’den beri İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından yol ve yemek ücretleri kesintiye uğratılan taşeron işçiler, üniversite yönetimi geriye dönük olarak bu kesintiyi işçilere ödememekte ısrar ettiği için bugün Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir protesto...
Mısır’da Minya Ceza Mahkemesi darbeden sonra meydanlara inen ve hapishaneye attığı 529 kişiye “şiddete teşvik suçlamasıyla” idam cezası verdi ve karar müftüye son onay içi gönderildi. Bunun üzerine Türkiye’de birçok kişi ve kuruluş idamların...
Leyleklerin üç dört tane olan yumurtalarından çıkan yavrulara anne, baba bakmak için çok uğraşırlar. Hepsini beslemek için gayret ederler. Fakat işin doğasında bir yavru, diğerlerine göre gelen yiyeceklerden daha çok beslenir. Leylekler göç zamanı...
Can kaybıyla sonuçlanan iş kazalarının en önemli sebeplerinden biri işverenler açısından caydırıcılığın olmaması. Dün yine benzer bir hadise gerçekleşti, 3 işçi 3. köprü inşaatında göçük altında kaldı. Uludağ Üniversitesi’nden Öznur Sevdiren’in iş kazalarının mukadderat...
Erich Maria Remarque “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” adlı romanında 19 yaşındaki bir çocuğun gözünden yaşananları, savaşın dehşetini, beraberinde getirdiği yıkımı, insanoğlunu birbirine nasıl yabancılaştırdığını birinci ağızdan, çarpıcı bir şekilde dile getirmişti. Remarque,...
Son seçimlerle beraber daha sık duymaya başladığımız “halk neden tepki göstermiyor” gibi klasik ve yetersiz bir sorudan yola çıkarak, Amerika özelinde bir açıklamaya girişmiş David Graeber. Bu soruda ortaya çıkan hissiyatın açıklayıcı olmadığını kabul...
Lütfi Bergen şaşırdığımız, kaygılandığımız, dertlendiğimiz şu günlerde iman tazeleyen, hedefleri ve söylemleri netleştiren, hem adil hem mümkün bir siyasal hatta, bir güzel söze işaret eden bir yazı yazmış. Elleri dert görmesin, kalemi hiç durmasın....
Dünyanın varoluşundan beri sürdüğünü varsayabileceğimiz hak mücadelesinde, bu mücadeleyi yürütmeye çalışan adanmış insanların, çok defa haklarını savunmaya çalıştıkları toplum kesimlerinin içinde yer alan kalabalık gruplar tarafından da terslendiği ve düşman bellendiği tatsız ama güçlü...
Neler söylenmedi ki, ideal olan kadının evde oturmasıymış, kapitalizmin sömürüsüne hayır denmeliymiş, fitneye engel olmak gerekirmiş… Bütün bu söylemler arasında çok az kimse, âlim sahabelerden bahsediyor ve kadınların İslam toplumuna bizzat katkı yaptıklarından söz...