Allah’ın ipi herkesin kurtuluşudur – 26 Eylül Cuma Hutbesi
Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü arkadaşlarımızın kaleme aldığı Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا ۚ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىٰ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
“Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”
Ali İmran Suresi 103. Ayet
Ey Müslümanlar!
Allah’ın dini; tüm müslümanların ortak sorumluluğu, ortak emaneti ve ortak malıdır. Yeryüzünde rabbimizin emanetçisi olarak insan; rabbin kelamına ulaşmakta hep birlikte, tüm müslümanlar, hatta tüm insanlık olarak o emanete yapışmalıdır. Nitekim Rabbimizin bize yolladığı mesaj, aynı zamanda bizleri birleştiren nimetin ta kendisidir. Öyle ki Peygamber Aleyhisselam, Medine’ye hicret etmeden önce Medine halkı, parçalara bölünmüş, on yıllar boyunca birbiri ile savaşmıştı. Ancak Rabbimizin nimeti olan dinimiz, hem Medine içindeki düşmanlıkları bitirdi, hem de Mekke’den gelen müslümanları neredeyse hiç tanımadıkları kimseler ile kardeş kıldı.
Ey Kardeşler!
Allah’ın dini; giyim kuşama, oy verilen partilere indirgenemez. Ancak ne yazık ki iktidarlar dünden bugüne Allah’ın ipini kendilerine isteyecek kadar benciller. Nasıl ki Allah’ın kitabı; Peygamber aleyhisselam’a dahi uyarıda bulunan bir kitap iken bugünün iktidarları toplumun içinde kimin daha çok müslüman olduğuna dair ayrım yapmayı kendilerine hak görüyorlar. Allah’ın kitabı; Allah’a aittir. Din sadece ve sadece Allah’a aittir. Erkekliğin, mal sahiplerinin, iktidar partilerinin ve fabrikatörlerin elinde bir tahakküm aracı haline gelemez. Öyle ki “erkeklik” kadının imanını yarım görecek kadar bencil, mülk sahipleri besledikleri medya hocalarına ve kanaat önderlerine “fakirliğin faziletlerini” anlattıracak kadar yüzsüzdür. İktidar partisi hırsızlıklarına “nas ekonomisi” derken, fabrikatörler işçilerin muhtaç oldukları “banka avansının” haram olduğu fetvasını verecek kadar aymazdırlar.
Ey İman Edenler!
Bugün bizim görevimiz, Allah’ın ipini herkesin sarılabileceği bir çıkış yolu haline getirmektir. Nitekim Allah’ın nimeti olan dinimiz, Habeşli bir siyahi köleyi, Peygamber mescidinin müezzini haline getirecek kadar, günahı ne kadar büyük olursa olsun mescidin kapılarını herkese açacak kadar herkesin dinidir. Bu din, imtiyaz sahiplerinin değil, herkesin dinidir ve hidayetin yolu herkese ulaşmalıdır.
شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا وَصّٰى بِه۪ نُوحاً وَالَّـذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِه۪ٓ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى وَع۪يسٰٓى اَنْ اَق۪يمُوا الدّ۪ينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا ف۪يهِۜ كَبُرَ عَلَى الْمُشْرِك۪ينَ مَا تَدْعُوهُمْ اِلَيْهِۜ اَللّٰهُ يَجْتَب۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يُن۪يبُ
«Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin» diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı. Fakat kendilerini çağırdığın bu (din), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini kendisine (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.”
Şura Suresi 13. Ayet
Müslümanlar!
Allah’ın kitabı; mezheplere, sınıflara, cinsiyetlere ve ülkelere bölünmemiz için değil, bir olmamız için inmiştir. Ayet-i kerime bizlerin elinde mızrak ucuna takılan tartışma argümanları değil, hepimizin ibret alması gereken ilahi hitaplardır. Nitekim Rabbimiz hepimizi “ Müslümanlar” olarak isimlendirmiştir. Çünkü bizi bu isimle nitelendirebilecek tek otorite, alemlerin rabbi olan Allah’dır. Takvamızı, inanç şeklimizi ve imanımızı ancak Allah Teâlâ değerlendirebilir ve değerlendirecektir. İmtiyaz sahiplerinin, iktidar sahiplerinin ve mal sahiplerinin dillerinde her gün mal biriktirmenin, imtiyaz devşirmenin ve oy toplamanın aracı haline getirilmeye çalışılan dinimizi; herkesin ulaşabileceği, huzur bulabileceği ve Allah’ın dini için mücadele edebileceği bir yer haline getirmek hepimizin boynunun borcudur.