25 Aralık Kent Okumaları

Bu hafta Turgut Cansever’in Mimar Sinan kitabının ilk iki bölümünü tartıştık. Özellikle giriş bölümü, Cansever hocanın zihnimize yerleştirdiği yapı taşlarının bir yankısı niteliğinde. Mimar Sinan’ın eserlerini anlatmaya geçmeden önce, mimarlığın esasına iniyor ki mekânlarla ilişkimizin aslında hiç de rasyonel olmayan kararlarla şekillendiğini görüyoruz. Aklımıza yön veren psikolojik ve psişik etkenlerden sözü alıp İslam Sanatı meselesine getiriyor ki “muhafazakâr sanat” tartışmalarının çok uzağında İslam Sanatı’nın nasıl bir şey olduğuna ve olması gerektiğine dair önemli fikirler ediniyoruz.

Bu buluşmamızda Cansever’in sözü Kuran’dan doğru kurmasının önemine değinmeye çalıştık. Kendisi, ayetlerle bezenmiş-süslenmiş bir retorik sunmak yerine, sahiden onları ‘esas referans’ alan bir düşünce yapısını kurmaya çalışıyor. Ancak bu yapıyı kurarken, içine düştüğü Batı ve Doğu Medeniyeti anlatısı, yeknesak Rönesans ve Barok okumaları sıkıntılı duruyor. Cansever’in örnek verdiği ayetler üzerinden gayrimüslimlerin İslam Sanatına ve Osmanlı Mimarîsine katkılarını anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştık. “Yalnızca iman edenlerin inşa ettiği mescitler” ilkesi nasıl anlaşılmalı, bunu tartıştık. Ve tartışmaya devam edeceğiz.

Gelecek haftalarda Gülru Necipoğlu’nun Sinan Çağı: Osmanlı İmparatorluğu’nda Mimarî Kültür eserini konuşacağız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir