Roseteks İşçileri ile İftar – 2. hafta

29 Temmuz Pazar günü, Roseteks işçisi abla ve abilerimizin davetlerine icabet ederek soluğu yanlarında aldık. Saat 19:20 civarlarında parkta buluştuğumuzda 50 kişi kadar olmuştuk. Evlerde hazırladığımız iftarlıklarımızı bir araca yerleştirdikten sonra, Roseteks işçileri pankartlarının arkasına geçtiler ve yürüyüş başladı.

Sessiz sedasız bir iftar öncesi 3. Levent’in yeşillikler içindeki evlerinin arasından sloganlarla ilerledik. Neden Levent gibi nezih bir ortamda yürüdüğümüzü soracak olursanız; Levent’teki Köşebaşı adlı lüsk restoranın, Beylikdüzü’ndeki tekstil fabrikasında karın tokluğuna çalıştırdığı işçilerin iki aylık maaşlarını vermeden ortadan kaybolan patronlara ait olduğunu ve Roseteks işçilerinin de patronlarının keyfini kaçırmak için Levent’e gittiğini söyleyebiliriz.

Köşebaşı Restoran’ın önüne geldiğimizde işçi ablalarımızdan biri basın açıklamasını okudu. Sloganlar eşliğinde bir süre ayakta bekledikten sonra pankartımızı yere serip arkasında oturma eylemine geçtik. İftara kadar sloganlar devam etti. 8’i biraz geçiyordu ki çorbalarımızı paylaştırmaya, yemeklerimizi bölüşmeye başladık. Az sonra beton yolun üstüne serdiğimiz gazete kâğıtlarıyla soframız kurulmuştu. Ezanın duyulabilmesi için oldukça sessiz bir ortama ihtiyaç vardı, bu yüzden bir an sessizlik oldu ve ezana kulak kesildik. Sonunda Gültepe taraflarından ezan sesi duyuldu. Biz hep beraber iftarımızı açarken içeridekilerden daha kalabalık olduğumuzu fark ettik. Çünkü biz oradayken içeriye neredeyse hiç kimse gelmemişti. Anladığımız kadarıyla patronlar yaptıkları zulmün karşılıksız kalmayacağını fark ettiklerinden, birtakım bahaneler uydurarak müşterileri o gün için restorandan uzak tutmuşlardı. Sağ olsun polisler, her zaman olduğu gibi oradakileri yalnız bırakmamıştı ve gayet kalabalık bir ekip otobüs, minibüs ve panzeri ile civarımızda yerini almıştı.

İftardan sonra soframızı sloganlar eşliğinde topladık. Bir süre ayakta sloganlarla bekledikten sonra pankart önde biz arkada dönüş yoluna geçtik. Eylem sırasında en çok tekrarladığımız sloganlardan biri “Kurtuluş yok tek başına / ya hep beraber, ya hiç birimiz”di. Neden orada olduğumuzu, hiçbir zaman tek kalamayacağımızı ve kimlerle birlikte olmak istediğimizi gösteren bir slogandı. Bu beraberlik çağrısının aynı zamanda tüm vicdanlı insanlara yapılan bir adalet çağrısı olduğunu düşünüyoruz.

Roseteks işçileri haklarını alana dek her hafta sonu saat 19:00 ile 21:00 arasında orada olacaklar. Bizler bu iftara katılmaya, onları desteklemeye devam etmeye çalışacağız. Hak mücadelesinde güçlüden değil haklıdan yana olan herkesi de bekleriz.

 

Roseteks işçileri ile parkta buluştuk ve pankartın arkasında toplandık.

Yürüyüş başladı.

Sofra hazırlıkları

 

Alana yürüyüş:


Basın açıklaması:

İftardan sonra:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir