Hem-Hem konuşma serisi başlıyor!

Kültürel kamplara sıkışan ve ezilenlerin sözünü boğan siyaseti tersyüz etmek için Emek-Adalet olarak yerleşik temsillerin ötesine geçmeye; sınıfın, kadınların, ezilenlerin sesini duymaya ve duyurmaya; dayanışmayı ve mücadeleyi konuşmaya davet ediyoruz.


Türkiye’nin siyaseti uzun zamandır kültürel kamplara sıkışmış durumda. Bir yanda kimlikler, diğer yanda aidiyetler üzerinden yürüyen bu kamplaşma, gerçek hayatın yükünü taşıyanların, yani ezilenlerin sesini boğuyor. Biz, Emek ve Adalet Platformu olarak bu temsil siyasetine karşı yeni bir karşılaşmaya, tartışmaya ve ortak arayışa davet ediyoruz.

Bu konuşma serisinde, hem Müslüman hem feminist, hem örgüt hem hareket, hem sosyalist hem feminist, hem devrimci hem derviş, olmanın imkanını; ezilenlerin ortak mücadelesinin yerleşik kalıpları nasıl aşabileceğini tartışacağız. Amacımız, düzenin dayattığı saflaşmalara mahkûm olmadan, ezilenlerin deneyimlerini, itirazlarını ve yaratıcılığını yan yana getirmek. Çünkü gerçek dönüşüm, mahallelerin sınırlarının ötesinde, ezilenlerin dayanışmasının eseri olacak.

Her hafta Salı günleri saat 19.00’da buluşacağımız konuşma serisinde ilk olarak 28 Ekim’de Zeynep Uçar ile Geç Osmanlı’da Uşak’taki işçi kadın hareketinin tezgâhtan sokağa uzanan hikâyesini ve bugüne bıraktığı dersleri konuşacağız. 4 Kasım’da Sinan Eden ve Cemre Nayir’i “ekolojinin bizimle ne ilgisi olduğuna” dair konuşmak üzere ağırlayacak, bu minvalde Sinan Eden’in yazarı, Cemre Nayir’in ise çevirmenlerinden biri olduğu Cüret: İklim Çöküşünü Durdurmak İçin Devrimci Bir Kuram kitabını değerlendireceğiz. 11 Kasım’da H. Deniz Sert’ten birlikte Emek Çalışmaları Topluluğu’nun yakın zamanda yayımlanan 2024 yılı raporunu dinleyecek, emek hareketinin ideolojik izlerine dair gerçekleştirilen analizin deteylarını konuşacak ve sınıfın sesini nasıl büyütebileceğimizi tartışacağız. 

18 Kasım’da Gazali Kılınç’tan Öğretmenler Sendikası deneyimi üzerine gerçekleştirdiği çalışmasını dinleyeceğiz. Bağımsız sendikal mücadelenin araçlarını, taban inisiyatifini ve kalıcı kazanımların yollarını değerlendireceğiz. 26 Kasım’da (bu haftaya özgü Çarşamba günü) Zeynep Duygu Ağbayır ile birlikte Barış’ın imkanlarını ve nasılını eşeleyip hafızayı, eşitliği ve güç ilişkilerini konuşacağız. 2 Aralık’ta Tarık Koç ve Hüseyin Arif Sarıyaşar’la, 20. yüzyılın sınıf mücadelelerindeki görsel dili ve hatırlamanın anlamını çeşitli arşivlere yaslanarak tartışacak; pankartlar, afişler, dergi kapakları, bildiriler ile hafızayı tazeleyeceğiz. 9 Aralık’ta Bahar Kılınç’la ev içi emeğin görünmeyen ekonomisini, bakım yükünü ve yoksullukla mücadelenin ev işine sıkışmadan nasıl örgütlenebileceğini konuşacağız. 16 Aralık’ta Fırat Duruşan’la Türkiye’nin toplumsal sınıf yapısında son 20 yılda gerçekleşen dönüşümü ve bunun toplumsal eşitsizlik ve yoksulluk üzerindeki etkilerini anlamaya çalışacağız. 23 Aralık’ta Meryem Çelik’ten ne eğitimde ne de istihdamda olan genç kadınların yoksullaşma deneyimleri üzerine gerçekleştirdiği çalışmayı dinleyeceğiz. Son olarak, 30 Aralık’ta Diyanet’in Cuma hutbelerine üzerine Said Akça (EAP) ve Aybüke Gümüş’ü (Havle) dinleyecek, buradan hareketle alternatif bir yaklaşımın imkânlarını, sınırlarını ve ihtimallerini birlikte tartışacağız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir