İşçi Emekçi Mitingini Gerçekleştirdik: Kurtuluş Yok Tek Başına!
24 Ekim Pazar günü İstanbul Kartal Meydanı son dönemlerin önemli eylemlerinden birisine ev sahipliği yaptı. Çok sayıda işçi direnişi ve örgütün çağırıcılığıyla yapılan mitinge iki bine yakın kişinin katılımı oldu. Biz de Emek ve Adalet Platformu olarak, “Kula Kulluğa ve Sömürüye Karşı” pankartımızın arkasında ve bileşenlerinden olduğumuz Birleşik İşçi Zemini korteji içerisinde “Kula Kulluğa Karşı İtirazı Örgütle!” ve “Sermayenin Değil, Rabbimizin Kuluyuz!” sloganlarımızla meydana giriş yaptık.
Pandeminin Faturası İşçiye Kesildi
Farklı işçi direnişlerinin ve örgütlerin aynı alanda omuz omuza seslerini yükselttiği eylemdeki ortak açıklamada, pandemide sözde işten atma yasağına karşı sermayenin elinde bir koza dönüşen Kod 29’a ve pandeminin faturasının işçi sınıfına kesilmesine karşı itiraz yükseltildi;
“İşten atmak yasaklandı” dendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin pandemi sürecinde Kısa Çalışma Ödeneği, Ücretsiz İzin ve İşsizlik Ödeneği’nden 8 milyon kişiye ödeme yapıldığını açıkladı. “İşten atmak yasaklandı” dendi. Madde 25/2’den (Kod 29) işten atılanların oranı %70 arttı. Pandemi döneminde günde ortalama 500 işçi Kod 29’la işten atıldı. Nasıl ki KHK’larla yüzbinlerce kamu emekçisi fişlenip, sosyal ölüme terk edildiyse yüzbinlerce işçi-emekçi de Kod 29’la fişlendi. “
Emek ve Adalet Platformu’ndan arkadaşımız KHK’lı Ömer Bilal Karakaya ise KHK’lılar adına yaptığı konuşmasında şunları belirtti;
“20 Temmuz sivil darbesiyle bir gece yarısı savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildik. Yurttaşlık haklarımız elimizden alındı, sivil ölüme mahkum edildik.”
Geri Dönüşüm İşçileri
Bunun yanında mitinge çok sayıda atık kağıt işçisinin katıldığı gözlendi. Son zamanlarda polis şiddeti ile ekmek teknelerine saldırılan, depoları yakılan, baskılara ve tutuklamalara maruz bırakılan atık kağıt işçilerine ilişkin olarak ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Emine Erdoğan’ın Sıfır Atık Projesi ile oluşan rant için atık kağıt işçileri hedefe çakılıyor. Emeklerine sahip çıkan atık kağıt işçileri polis saldırısına uğruyor, depoları kapatılıyor, tutuklanıyor.”
Biz de mikrofonumuzu meydanda bulunan atık kağıt işçisine uzattık;
“Bizim emek verdiğimiz malları, zorluklarla çöplüklerden, pet pet, her bir çöp kontenyerinden üç tane pet beş tane pet toplayarak, biriktirdiğimiz kağıtları, büyük zorluklarla biriktirdiklerimizi gelip bizim elimizden alıyorlar. Ansızın, habersiz geliyorlar. Bizim ekmeğimize dokunmasınlar. Çoluk çocuğumuzun rızkının peşindeyiz. Hırsızlık yapmıyoruz, kimseye zarar vermiyoruz, kimseyi rahatsız etmiyoruz. Biz alın terimizle çalışmaya gayret ediyoruz. Onun dışında başka bir şeyimiz yoktur. Bizi bıraksınlar. Tutunduğumuz son dalı da kırmasınlar. Bizim tutunduğumuz son dal çekçektir, o dalı da elimizden almasınlar. “
Mülteci Düşmanlığı ve Mülteci İşçiler
Ortak açıklamada mülteci işçilerin en ağır çalışma koşullarına mecbur bırakıldığının altı çizildi. Irkçılığın ve kışkırtılan mülteci düşmanlığının güvencesiz çalışma koşulları için bir zemin oluşturduğuna dikkat çekildi;
“Bir yandan “mülteci” düşmanlığı kışkırtılırken diğer yandan “mülteci” işçiler asgari ücretin de altında ücretlerle, güvencesiz çalışmaya zorlanıyor. Türkiyeli işçilere kölece çalışma koşullarını kabul ettirmek için patronların elinde silaha dönüşen mülteci işçiler en ağır sömürü koşullarına maruz kalıyor.”
İşçilerin kürsüsü Kuruldu
Kurulan kürsüde direnen işçiler söz aldılar. Direnişlerini, kendilerine dayatılan şartları reddedişlerini, mücadelelerini anlattılar. Carrefoursa işçileri konuşmalarında küçülme bahanesiyle işten atıldıklarını, yerlerine İŞKUR üzerinden güvencesiz işçilerin alındığını ve sendikalaşmanın engellendiğini aktardılar. SML etiket işçisi kadınlar ise patronların önce kadın işçileri işten çıkardığını belirttiler. Neo Trend tekstil işçileri ise direnen işçilerin Kod 29’la tehdit edildiklerini anlatırken sözlerini “biz işçiyiz, yılmayız!” şeklinde bitirdiler.
Talepler
Mitingde ortak talepler olarak şu noktalar vurgulandı;
* Madde 25/2 (Kod 29) Kaldırılsın!
* Herkese İş ve Gelir Güvencesi Sağlansın!
* Taşeron Çalışmak Yasaklansın!
* İş Yerlerinde Taciz, Baskı, Mobbing Son Bulsun!
* KHK’lar İptal Edilsin!
* Sendikal Örgütlenmenin Önündeki Engeller Kaldırılsın!
Mitingin sonuna doğru mikrofonumuza konuşan HDP Kocaeli milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu şu açıklamalarda bulundu;
“Maalesef hem insani hem dini açıdan çok büyük bir sefalet yaşatıyor iktidar. Büyük bir zulüm yaşatıyor. Bunun faturasını mazlum halk ödüyor maalesef. Sosyal olarak da çok büyük depremlere yol açan politikalar izliyorlar. Bugün biz işçilerin, emekçilerin, KHK’lıların yanındayız. Büyük mağduriyeti görüyoruz ve omuz omuza onlarla birlikteyiz. Emek ve Adalet Platformu olarak da sizlerin çalışmalarını dikkatle takip ediyorum. İşçinin emekçinin her zaman yanında oldunuz, olmaya da devam edin lütfen. İslami kimliğinizle, ezilen, mağdur edilen işçinin, mağdurun, kadının, gençlerin, KHK’lıların yanınızda olmanızı çok önemsiyorum, katılımınızı da çok değerli buluyorum.”
Soğuk ve fırtınalı bir pazar gününde Kartal Meydanında toplanan binler bir kez daha hatırlattı ki birleşmekten, birbirimizin sesi olmaktan, dayanışarak gücümüze güç katmaktan başka çaremiz yok. Bir kez daha hatırladık ki;
“Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!”.
