Author: Emek ve Adalet Platformu

Hem-Hem konuşma serisi başlıyor!

Kültürel kamplara sıkışan ve ezilenlerin sözünü boğan siyaseti tersyüz etmek için Emek-Adalet olarak yerleşik temsillerin ötesine geçmeye; sınıfın, kadınların, ezilenlerin sesini duymaya ve duyurmaya; dayanışmayı ve mücadeleyi konuşmaya davet ediyoruz. Türkiye’nin siyaseti uzun zamandır...

Zulme Karşı Ses Olalım! – 3 Ekim Cuma Hutbesi

Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü arkadaşlarımızın kaleme aldığı Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine...

Allah’ın ipi herkesin kurtuluşudur – 26 Eylül Cuma Hutbesi

Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü arkadaşlarımızın kaleme aldığı Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine...

Anadil Allah’ın ayetidir – 19 Eylül Cuma Hutbesi

  Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü arkadaşlarımızın kaleme aldığı Alternatif Hutbeyi okurlarımızın...

Mülk Allah’ın, servet zenginlerin mi?- 12 Eylül Cuma Hutbesi

Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü arkadaşlarımızın kaleme aldığı Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine...

“ALLAH KADINLARI DUYDU’’ – 5 Eylül Cuma Hutbesi

Emek ve Adalet Platformu olarak Diyanet’in toplumsal sorunlara ve siyasi meselelere değinmeyen, İslam’ın sermaye lehine ve devlet onaylı yorumunu empoze eden Cuma hutbelerine karşı, her Cuma günü arkadaşlarımızın kaleme aldığı Alternatif Hutbeyi okurlarımızın ilgisine...

Feminist Mücadele

Emek ve Adalet Platformu yeryüzündeki eşitsizliklerin tek bir zulüm sistemine indirgenebileceği varsayımını reddeder. Bunun yerine, dünyanın dört bir yanını saran zulmün, birbiriyle bazen kesişen bazense ayrışan iki büyük tarihsel sistem tarafından üretildiğini kabul eder....