Bankaların Banklarına Oturmak Caiz midir Hocalarım?

Önce haberi okuyalım kaygı ile ama yeise kapılmadan:

Memur-Sen’de Faiz Çatlağı

MEMUR-SEN’in bankalarla yaptığı anlaşmalara karşı çıkan Bem Bir-Sen Ankara şube başkanları konfederasyon önünde protesto eylemi yaptı.

Bem Bir-Sen şube başkanları, Memur-Sen’in, internet sitelerinde ve sendika tarafından basılan materyallerinde kimi bankaların reklamlarını yayınlamasına itiraz etti.

Memur-Sen Genel Merkezi önünde bir araya gelen şube başkanları adına konuşan Hanefi Sinan, Memur-Sen’in kurucu Başkanı Mehmet Akif İnan’ın faizin haram olduğuna ilişkin sözlerine atıf yaptı. Sinan, İnan ve arkadaşlarının sendikayı yönettiği dönemde bankaların banklarına dahi oturmadıklarına vurgu yaparak, Memur-Sen’in bu konuda hassas bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade etti. Sinan, kimi bankaların reklamlarını, sendikanın basılan yayınlarına ve internet sitelerine konularak bankanın sendika tarafından propagandasının yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Eylemde konfederasyonun bu politikasından vazgeçmesi çağrısı yapıldı. (Ankara/EVRENSEL)

…

Bedenimizdeki her burkulma en azından bir zedelenme tehlikesidir. Daha kötüsü ise çatlak, çıkık veya kırıktır. Memur-Sen genel merkezinin bankalarla içli dışlı olmasına yüreği, ruhu burkulan birkaç memur seslerini yükseltmişler. Ne güzel yapmışlar, Allah razı olsun.

Bu burkulmayı çatlak olarak görmüş Evrensel Gazetesi. Gerçekten de çatlak. Çıkık veya kırık olamamış, burkulmadan da biraz ileri bir tepki. Fotoğrafa göre 8-10 kişide kalmış katılım maalesef.

İyi ki de görmüş Evrensel. Onlar görmese biz, biz göremesek siz de göremeyecektiniz muhtemelen. Çünkü Evrensel dışında hiçbir medya kuruluşu – internette bile olsa – geçmemiş bu haberi. Medyanın hali konusunda sizlere bir hatırlatma da olabilir bu vaziyet. Kim bilir belki genel bir sansür, belki de otosansür var. Sizlerle paylaşmak istedik bu haberi ve özelde bana hatırlattıklarını da yazmak istedim.

İnternet çağı diyenler var yaşadığımız çağa. Sanal aleme göz atayım dedim böyle olunca. Konfederasyon ana sayfasında faizin haram olduğunu bir an olsun aklından çıkarmayan Mehmet Akif İNAN’ın anısına hazırlanan köşenin tam da altında bu İNAN logosunun  dört katı büyüklüğünde banka reklamı var. Mütefekkir ve aksiyon adamı bugünleri görebilseydi ne derdi diye sorsam mı acaba?

Google arama motorunda Memur-Sen yazınca ilk sayfada şeker gibi bir bankamızın konfederasyonla anlaşmalı olduğunu görmek ve bankaya ait MemursenAilem adında bir siteyle karşılaşmak sizce de hüzün verici değil mi?

Banka ile aile olmak. Oysa sendika bizatihi, memurların bir aile olması için araç değil mi? Banka mı oluyor yoksa bu ailenin reisi? Siteden, sendika üyeliği boyunca ücretsiz olan kredi kartları ile müşteri çekmeye çalışan şeker gibi bankamızın “kampanyalı faizlerle” kredi verdiğini de öğrenmiş oluyoruz.

Hatta bir memur arkadaşını önerirsen, şeker gibi olan ama hayatta daha çok acı yönleriyle karşılaştığımız bankalardan biri olan bu “aile reisimiz”, 5 lira da bonus veriyormuş. Yani bir arkadaşını daha bu batağa çekiyorsun ve 5 lira bonus kazanıyorsun. Ucube arayanlar buraya bakarsa isabet olur.

Açıklamada da belirtildiği gibi merhum düşünür, kurucu sendikacı Mehmet Akif İNAN’ın faiz hakkındaki görüşlerine ne kadar da ters bir durum.

Platformdan arkadaşlarla İslam iktisadı okumaları da yapan biri olarak islami hassasiyetleri olan camianın bankalara yaklaşımına da değinmeliyiz. Çok değil 20 yıl önce üzerinde banka reklamı olan banklara oturmak, adres tarif ederken bile olsa banka ismi vermek, hatta bankalarda çaycı olarak bile çalışmak ayıp, günah sayılırdı “mahallede”. Şimdi camii bahçesinde dahi rastlamak mümkün bu banklara.

Bahçelerini bankaların banklarının süslediği camiilerin kiminin içinde takvimleri bile vardır belki faiz kurumlarının, kim bilir. Henüz o kadarını görmedim ama olmayacak iş değil. Camii cemaati Milli Piyango bank gönderse ne tepki verir acaba, bankaya ses etmiyorlar pek. Kanıksanmış artık. Kanıksanan açık olarak haram kılınan faizle iş yapan bankalar!

İlk önce eski adıyla finans kurumları, uluslararası camiada kurumların daha çok işine yarayan yeni adıyla katılım “bankaları” ile tanışan muhafazakarlar daha sonra faizle (krediyle) ev almaya başladılar, üstelik ( ilk ev için ) faize caizdir fetvaları bile aldılar bazı hocalardan.

Sendikalar kendi içinde bir sistem kurup üyelerini ev, araba sahibi yapamayıp bankalara bu görevi “havale edeceklerse” vurun kilidi kapıya. Ya da hazreti peygamber İbrahim kıssasındaki karınca misali en azından o yolun yolcusu olalım, merhum İNAN gibi. Karınca misali “ateşi söndüremesek de yolunda öldük.” demeye hakkımız olsun.

Düşündüm de çok şey mi bekliyoruz acaba sayın başkandan. Çünkü giden YÖK başkanına övgü için abartarak “Devrimci ve Özgürlükçü” diye hitap edebiliyor bir gazete köşesinden.

Anayasalar demokrasi için gereklidir ama önce zihinlerde devrim şart. Devrimciliği bürokratlara ve darbe ürünü kurumların başkanlarına ithaf etmeden ama. Bu faizci kapitalist düzene eklemlenerek sorunlarımızı çözemeyiz gibi geliyor bana. Yanılıyor muyum?

Kalplerinden buğz etmekle yetinmeyip, bu sendikal düzende elleriyle (oylarıyla) düzeltmeye de güçleri de yetmediği için, sözlerini-seslerini yükselten başta Bem-Bir-Sen Ankara şube başkanlarına  olmak üzere tüm mazlumlara, mağdurlara ve madunlara selam olsun!