Direnişteki Roseteks İşçilerine Evlerinden Gözaltı ve İlgili Haberlere Sansür

Roseteks işçileri işten atıldıktan beri haklarını alabilmek için mücadele ediyor. Biz de bu süreçte onlara elimizden geldiğince karınca kararınca destek olmaya çalışıyoruz. Hiçbir ödeme yapılmadan haksız bir şekilde işten atılan 380 işçi arasında 30 milyarın üstünde kıdem tazminatı alacağı olanlar var. Düşünün, birinin size 30 milyar borcu var ve lüks içinde yaşamaya devam ediyor. Bu kişinin aynı zamanda sosyetik muhitlerde birkaç ultra lüks restoranı var. Dikkat edilsin, bu işçiler gidip o restoranları yağmalamadılar. Hiçbir şekilde şiddete başvurmadılar. Sadece haklarını, alacaklarını istediler ve yapılan bu büyük haksızlığı duyurmaya çalıştılar. % 100 alın terlerinin karşılığı olan alacaklarını isteyen, bunu “sağda solda” dillendiren, dillendirmekten başka bir şey de yapmayan işçiler haklarını almak için emniyet güçlerini harekete geçiremediler. Fakat işçilerden rahatsız olan Roseteks sahipleri, emniyet güçlerini onları tek tek evlerinden aldırmak için harekete geçirebildi.

Konuyla ilgili bir başka gelişme de CNN Türk’ün yaptığı 23 Temmuz 2012 tarihli haberin şüpheli bir şekilde yayından kaldırılması. İlk aşamada habere yapılan yorumlara ulaşılabiliyorken, haber ikinci bir müdahaleyle bu kez sadece google aramasında çıkacak şekilde yok edildi. Haber sansürü burada bitmedi. Söz konusu “polis baskını”ndan sonra CNN Türk’te yayımlanan aşağıdaki haber de aynı şekilde yayından kaldırıldı. Normalde şu adreste olması gereken CNN Türk haberinin bir kısmına bir sonraki müdahaleye kadar şu adresten ve aşağıdan da ulaşabilirsiniz:

Protestocu işçilere polis “baskını”

CNN Türk, 14 Ağustos 2012
İşten çıkarıldıkları tekstil firmasının patronuna ait lokanta önünde protesto eylemi düzenleyen isçiler, evlerinden gözaltına alındı. Tazminatlarını almak için düzenledikleri gösteriler nedeniyle isçilerin evlerine baskın yapılmasını avukatları, hukuka aykırı olarak niteledi.Çalıstıkları Roseteks adlı tekstil firmasının iflas ettiğini söyleyerek, haklarını ödemeden isten çıkardığı 380 isçi, bir süredir firma sahibine ait lüks bir restoran zinciri önünde protestoda bulunuyordu. 4 haftadır restoranın önünde protesto iftarı yapan ve haklarını talep eden isçiler dün gözaltına alındı.İsçilerin avukatlarından ÅŞükrüye Erden, isçilerin, haklarını ödemeyen restoran sahibinin sikayeti üzerine, “evlerine tek tek baskın gibi ziyarette” bulunulduğunu ve 21 isçinin “zorla karakola” götürüldüğünü söyledi. Polisin, 21 işçinin “evleri…

Polis baskınıyla ilgili Sol Portal, Bianet, Birgün ve Sendika.org’ta çıkan haberleri aşağıda bulabilirsiniz.

 

Sol Portal’ın Haberi: 

Direnişteki Roseteks işçileri gözaltına alındı!

Salı, 14 Ağustos 2012 – 11:39

Tazminatlarını almak için işten çıkarıldıkları tekstil firmasının patronuna ait lokanta önünde 4 haftadır eylem yapan işçiler, polis tarafından evlerinden gözaltına alındı.

CNN Türk’ün haberine göre, Roseteks adlı tekstil firmasının iflas ettiğini söyleyerek, haklarını ödemeden işten çıkardığı 380 işçi, bir süredir firma patronunun sahip olduğu lüks restoran zincirinin önünde direnişe devam ediyordu. Ramazan boyunca lüks restoranın önünde iftar yapan ve haklarını talep eden işçiler, dün polis tarafından gözaltına alındı.

İşçilerin avukatlarından Şükrüye Erden, işçilerin, haklarını ödemeyen restoran sahibinin şikayeti üzerine, “evlerine tek tek baskın gibi ziyarette” bulunulduğunu ve 21 işçinin “zorla karakola” götürüldüğünü söyledi. Polisin, 21 işçinin “evlerinin kapısına ekiplerle dayandığını” ifade eden avukat Erden, “Baskın havasında karakola davet edilip, ifadeleri alındı. Ardından da serbest bırakıldı. Patron işçilerin haklı taleplerini karşılamak yerine, hak arama eylemleri karşısında polisiye yöntemleri devreye soktu. İşçilerin ses getiren eylemleri karşısında rahatsız olan patron, restoranın avukatları aracılığıyla işçiler hakkında şikayet dilekçeleri verdi. İşçilerin haklarında birden fazla suçlamada bulunulmuş: iş ve çalışma hürriyetini engelleme, izinsiz gösteri kanuna muhalefet, şantaj ve tehdit. Bunların tümü gerçek dışıdır. Bunun üzerine soruşturma başlatılmış ve ilgili karakollara bildirim yapılmış. 21işçi evlerinin önü adeta ablukaya alınarak, zorla karakola ‘davet’ edildi. Böylesi bir muamele bu insanları ve ailelerini tedirgin etmiş. 21 işçi evlerine yakın karakollara götürülerek ifade vermeye zorlanmış.”

Söz konusu suçlamalara dayanarak, işçilere yönelik polis baskını düzenlemenin hukuka aykırı olduğuna ifade eden avukat Erden, uygulamanın işçilerin hak aramasını engellemeye yönelik baskı olduğunu, bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na başvuracaklarını açıkladı. Avukat Erden, işçilerin haklarını alıncaya kadar eylemlerinin süreceğini de söyledi.

 

Kaynak: Sol Portal, 14 Ağustos 2012, Salı, http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/direnisteki-roseteks-iscileri-gozaltina-alindi-haberi-58377

 

Bianet’in Haberi:

Tazminatını İsteyene Polis Baskını!

Hakları ödenmeden işten çıkarıldıkları için oturma eylemi yapan Roseteks işçileri hakkında “tehdit ve şantaj” gibi suçlamalarla soruşturma açıldı; polis ifade için tebligat yapmadan doğrudan kapılarına dayandı.

Kıdem tazminatları ve maaşları ödenmeden işten çıkarılan Roseteks işçileri şimdi de polis baskınıyla karşı karşıya.

Oturma eylemi yapan işçiler hakkında, “tehdit, şantaj, çalışma hürriyetinden alıkoyma, 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet” suçlamalarıyla soruşturma açıldı.

İşçilerin avukatları, bugün savcılığa yaptıkları başvuruda, müvekkillerine hiçbir tebligat yapılmadan zorla karakola götürülmelerinin kanuna uygun olmadığını belirtti.

Ayrıca, soruşturmanın Savcı Hasan Özberk‘ten alınması, soruşturmayı başka bir savcının yürütmesi talep edildi.

“Bizi korkutmaya, yıldırmaya çalışıyorlar”

Pazar günü evi polislerce basılan ve ifade vermeye götürülen işçilerden Yasemin Coşar, bugün de savcılıktan yetkililerin geldiğini, yine ifadeye çağrıldığını söyledi.

8 Mart’ta diğer 300 işçi gibi işten çıkarılan Coşar, bianet’e yaptığı açıklamada, “Bizi yıldırmaya, korkutarak vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ailemizi tedirgin ediyorlar” dedi.

Roseteks Giyim A.Ş.’den 8 Mart’ta çıkarılan 300 işçiden 30’u, şirketin sahipleri Nedim Aşkınve Bülent Temuroğlu‘nun işlettiği Levent’teki Köşebaşı Restaurant’ın önünde dört haftadır 19.30-21.30 saatleri arasında oturma eylemi yapıyorlardı.

İki haftadır da restoranın Nişantaşı şubesi önünde 17.00-18.30 saatlerinde eylemdeydiler.

“Hayatımda ilk kez kapıma polis geldi”

Polis, işçilerden Coşar’ın kapısını iki gün önce çaldı ve karakola gelerek ifade vermesi gerektiğini, aksi halde kendisini zorla götüreceğini söyledi. İşçilerden Ali Yağcı da dün polis tarafından ifadeye götürüldü.

Coşar, “Pazar sabah kapıyı iki sivil polis çaldı, karakola gelip ifade vermem gerektiğini söylediler. Neden diye sorduğumda, ‘Siz ne için olduğunu bilirsiniz’ dediler. Hayatımda böyle bir şeyle ilk kez karşılaştım, kapımıza ilk kez polis geldi” dedi.

Karakolda kendisine imzalatılmak istenen dilekçede, “tehdit, şantaj, çalışma hürriyetinden alıkoyma, 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet” suçlamaları bulunduğunu gördü.

Bu suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Coşar, “Yasadışı bir şey yapmadık. Zaten öyle olsaydı tüm eylemlerimizde bulunan polis bize o anda müdahale ederdi” diye konuştu.

Bu sabah da savcılıktan gelen görevliler, tekrar ifadeyi vermesi gerektiğini söyleyerek Coşar’ı tekrar karakola çağırdı.

İşçilerden Yağcı da bu sabah polis zoruyla ifadeye götürüldü, aynı dilekçeyi imzalaması istendi.

Avukat Şükriye Erden, 21 işçi hakkında şikayet olduğunu açıkladı. Erdem, savcılığın İlçe Emniyet Müdürlükleri’ne ifadelerin alınması için talepte bulunduğunu, işçilerin mahalle karakollarına ifadeye çağrıldıklarını söyledi.

“Çağırsanız gelirlerdi, neden kapılarına dayandınız?”

Erden, bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği itiraz dilekçesinde de bu işlemin Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 145. maddesine aykırı olduğunu yazdı.

“Müvekkillerimize savcılığa ifade vermeleri gerektiğine dair bir tebligat yollanmalı, çağrılma nedeni açıkça belirtilmeliydi. Bu işlem yapılmadığı gibi, bir de evlerine polis yollanıyor. İşçiler, savcılığın belirlediği gün ve saatte ifade vermek için hazırdır. Evlerinden polisçe zorla alınmalarına son verilmeli.”

Savcı Özberk’in de soruşturmayı “tarafsız ve adil yürütmediği” ileri sürülerek, dosyanın kendisinden alınması talep edildi.

Avukat Erden, “Kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir hakkı verilmeyen işçilerin oturma eylemi ‘gasp, şantaj ve tehdit’, ifade özgürlüklerini kullanmaları da ‘izinsiz gösteri’ olarak nitelendi” dedi.

Roseteks işçileri, bu haft sonu da Nişantaşı ve Levent’teki eylemlerine devam edecek. (AS)

Kaynak: Ayça SÖYLEMEZayca@bianet.org, İstanbul – BİA Haber Merkezi, 14 Ağustos 2012, Salı, http://bianet.org/bianet/insan-haklari/140307-tazminatini-isteyene-polis-baskini

 

Birgün Gazetesinin Haberi:

 

Roseteks işçilerinin evleri basılıp işçiler gözaltına alınmaya başlandı

Patronun şikayeti üzerine evleri polis tarafından basılan 2 Roseteks işçisi gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Hakkında suç duyurusunda bulunulan 21 işçinin daha bu uygulamaya maruz kalması beklenmekte. 

Dün son olarak Roseteks işçisi Yasemin Coşar,  evi basılarak gözaltına alındı. Roseteks patronlarının şikayeti üzerine gözaltına alındığı belirtilen Coşar, Kanarya Polis Karakolu’nda ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Roseteks patronunun Yasemin Coşar ile birlikte 21 işçi hakkında daha suç duyurusunda bulunduğu, işçileri “tehdit ve şantaj, çalışma hürriyetini ihlal ve toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalet” ile suçladığı öğrenildi.
Roseteks işçilerinin avukatı Şükriye Erdem, bu suçlamaların hiçbirini kabul etmediklerini, gözaltıların işçileri korkutmak ve yıldırmak için gerçekleştirildiğini belirtti. Erdem, şu bilgileri verdi:  “Roseteks, 8 Mart 2012’de hiçbir resmi mercie haber verilmeden ve hiçbir yasal düzenlemeye uyulmadan kapatıldı ve 380 işçi 2 aylık paralarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını alamadan kapı önüne koyuldular. Bu gözaltına alınmaların devamı gelecektir. Cumartesi günü bir işçi daha aynı suçlamalarla evinden gözaltına alındı ve bırakıldı. Amaç işçileri yıldırmak ve korkutmak. Biz İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gidip asıl suçluların işverenler olduğunu söyleyeceğiz.”

Dört haftadır işsiz kalan Roseteks işçileri, ödenmeyen 2 aylık maaşları ile kıdem ve ihbar tazminatı haklarını almak için Roseteks patronları Nedim Aşkın ve Bülent Temuroğlu’nun ortağı oldukları Köşebaşı Restaurant Levent şubesi önünde cumartesi ve pazar günleri eylemlerini sürdürüyor.

Kaynak: Birgün Gazetesi, ŞENGÜL MOR, 14 Ağustos 2012, http://www.birgun.net/worker_index.php?news_code=1344934427&year=2012&month=08&day=14
Sendika.org’un Haberi:
Hakkını mı arıyorsun, buyur karakola!
İflas ettiğini söyleyerek 380 işçisini maaş ve tazminatlarını ödemeden kapı önüne koyan Roseteks patronu, sahibi olduğu lüks restaurant zinciri önünde hakkını isteyen işçilerden şikayetçi oldu. Polis de evlerine tek tek baskın gibi ziyarette bulunduğu 21 işçiyi zorla karakola “davet” etti.
Roseteks patronunun iflas iddiasıyla alacaklarını vermeden kapı önüne koyduğu 380 işçi hakkını arayınca, patron çareyi polise başvurmakta buldu. Polis de hakkını arayan 21 işçiyi, evlerinin kapısına ekiplerle dayanarak baskın havasında karakola davet etti. İşçiler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

İşçilerin avukatı Şükrüye Erden, yaşananlarla ilgili olarak Sendika.Org’un sorularını yanıtladı. Erden, patronun iflas iddiasından işçilerin işten çıkarılmasına kadar her aşamada hukuka aykırı davrandığını belirterek hakkını arayanlara karşı polisiye baskılarla gözdağı verilmeye çalışıldığına dikkat çekti.

İflas eden patronun restaurant zinciri
Erden işçilerin mücadelesini şöyle özetledi: “Roseteks’te çalışan 380 işçi 8 Mart 2012’de işsiz kaldı. İflas gerekçesiyle işyerini kapatan patron 380 işçiyi kapı önüne koydu.”

“Patron iflas ettiğini söylüyor ama bunun geçerli olması için bazı resmi gereklilikler vardır. Hiçbiri yerine getirilmemiş, sadece patronun sözü var.”

“Ayrıca iş yasasına göre toplu işten çıkarmanın da birtakım gereklilikleri vardır. Bunlar da yapılmamış.”

İşçiler haklarını aramak için patronun kapısında
İşçilerin başvurusu üzerine dava açarak hukuk mücadelesini başlattıklarını söyleyen Erden, “Kıdem, ihbar tazminatları, iki aylık maaş, yıllık izin ve mesaiden doğan haklar var. Bunları almak için mücadele ediyoruz” dedi.

İflas ettiğini söyleyen patronun Köşebaşı Restaurant zincirinin sahibi olduğunu belirten Erden, işçilerin de haklarını aramak için bu zincire ait restaurantların kapısında eylem yapmaya başladığını anlattı.

İşçiler dört haftadır 4. Levent’teki Köşebaşı Restaurant önünde 19.30 ile 21.30 saatleri arasında toturma eylemi yapıyor. Eylemler iki haftadır aynı zamanda Nişantaşı’ndaki restaurant önünde de 17.00-18.30 saatlerinde gerçekleşiyor.

Hem suçlu hem güçlü
Patron işçilerin haklı taleplerini karşılamak yerine, hak arama eylemleri karşısında polisiye yöntemleri devreye soktu. İşçilerin ses getiren eylemleri karşısında rahatsız olan patron, Köşebaşı Restaurant avukatları aracılığıyla işçiler hakkında şikayet dilekçeleri verdi.

Erden sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor: “Bunun üzerine soruşturma başlatılmış ve ilgili karakollara bildirim yapılmış. 21 işçi evlerinin önü adeta ablukaya alınarak, zorla karakola davet edilmiş.”

“Bu insanlar sıradan insanlar. Böylesi bir muamele ailelerini tedirgin etmiş. 21 işçi evlerine yakın karakollara götürülerek ifade vermeye zorlanmış.”

“İşçilerin haklarında birden fazla suçlamada bulunulmuş: iş ve çalışma hürriyetini engelleme, izinsiz gösteri kanuna muhalefet (2911), şantaj ve tehdit.”

Keyfi olarak kaos ortamı yaratmak
İşveren avukatının işçileri keyfi olarak kaos ortamı yaratmakla suçladığını belirten Erden, “Biz hukukçu olarak bunu söylemiş olmalarından utanç duydum” dedi.

Erden polisiye uygulamanın durması için Cumhuriyet Savcılığı’na başvuracaklarını belirterek, işçilerin baskılara rağmen eylemlerine devam ederek hak arama mücadelelerini sürdüreceğini söyledi.

Eyleme bayramda da devam edeceklerini belirten işçiler, emek dostlarını Köşebaşı Restaurant önündeki eylemlere bekliyor.

Kaynak: Sendika.Org, 13 Ağustos 2012, http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=47096

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir