Kuran’dan Notlar – İsa’nın Tanrısal Doğası

MAİDE: 112 – “Havariler: “Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” dediler. İsa da: “İnanıyorsanız Allah’tan korkun” dedi. 113 – Havâriler: “İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu bizzat görenlerden olalım” dediler. 114 – Meryemoğlu İsa da: “Allah’ım, Rabbımız, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın!” dedi. 115 – Allah buyurdu ki:” Ben onu size indireceğim. Fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, ben ona âlemlerden hiç kimseye yapmayacağım bir azabı yaparım.””

MAİDE 75 – “Meryem’in oğlu Mesih (İsa), sadece bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Anası da dosdoğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak onlara âyetleri nasıl açıklıyoruz. Sonra yine bak nasıl yüz çeviriyorlar!”

Maide 112-115’i Hıristiyanlık tarihiyle beraber okuyun. Gökten inen bu sofra başka hiçbir şey değil, fakat Hıristiyanların ekmek ve şarap ayinidir. Yani Hıristiyanların gökten indiğini söyledikleri Hazret-i İsa’nın etini ve kanını yiyip içtikleri Hıristiyanlığa giriş ayinidir. Maide 112-115’de anlatılan gökten inen sofra. Zaten 114. ayet bu sofranın hem öncekiler hem de sonraki Hıristiyanlar için bir bayram olduğunu söylediğinde, gökten inen sofranın ekmek ve şarap ayininden başka bir anlamı olmadığı kesinleşir. Çünkü ayette geçen ‘sonra gelenler’ ibaresi bugün yaşayan Hıristiyanlardır. Ve bugün yaşayan Hıristiyanlar için gökten sofra ekmek şarap ayininden başka bir anlama gelmez.  

Yani ayete göre gökten inen sofra ekmek ve şarap, yani İsa’nın kanı ve etidir. Haliyle bu ayete göre İsa’nın kanı, eti ve bedeni gökten, yani ilahi alemlerden inmiştir. Yani Maide 112-115’e göre İsa topraktan yaratılmış bir beşerden ibaret değildir. İsa’nın ikili bir doğası vardır. Bir boyutuyla İsa toprağın çocuğuyken, öteki boyutuyla İsa’nın kanı ve eti, yani İsa’nın bedeni tanrısaldır.

İsa’nın bu ikili doğasını Kuran kabul ediyor demektir bu. Biz Müslümanlar Kuran’da İsa hakkında anlatılan diğer ayete (Maide 75) baktığımızda onun sadece bizim gibi bir beşer olduğunu düşünürüz. Ve bu itikadı reddeden ve İsa’ya çifte bir doğa veren Hıristiyanları tekfir ederiz. Oysa İsa’nın ikili doğası daha Aziz Paul’den beri Hıristiyanlık’ta temeldir. Biz bizim itikadımıza uymadığı için Aziz Paul’u de sahtekarlıkla ve münafıkıkla suçlarız. Oysa Maide 112-115’i veri alacaksak İsa’nın çifte doğası vardır. Bir yanıyla beşerdir, bu doğru, ama bir yanıyla da gökten inmiştir, yani tanrısaldır.

Kuran’ın teslis konusunda reddettiği şey Allah’a yaratmak için acziyet atfedilmesidir. Yani İsa’nın doğası tanrısal olabilir, fakat İsa Allah’ın mülkünde ortak filan değildir. İsa’nın tanrının oğlu olması meselesinde de Kuran’ın reddettiği şey Hazret-i İsa’nın müteşabih olarak kullandığı “babamız Tanrı” söylemi değildir. Kuran’ın burada itiraz ettiği şey, bu müteşabih ifadenin düzanlamlı olarak kavranıp Allah’a acziyet ve cinsellik atfedilmesi ve bu düzanlam üzerinden bir itikat yaratılıp Kilise’nin Tanrı vekilliğine soyunmasıdır.

Şunu demeye çalışıyorum: İslam’ın Hıristiyanlık, Yahudilik ve diğer dinlerle ilişkisini sıfırdan kurgulaması gerekiyor. Bunu yaparken de bir yandan Kuran’ın edebiyatına ve belagatına hakkını vermeli, bir yandan da Kuran’ı anlarken diğer dinlerin temel kaynaklarına vukuf içinde esnek ve yaratıcı bir zihinle yola koyulmalıdır. Ve bu tefsiri yaparken ana derdi nasıl olup da adil bir 21. yüzyıl küresel barışı yaratabiliriz’e yanıt vermek olmalıdır.

Yoksa İslam’ın diğer dinlerle ilişkisinde 7. yüzyıl ya da 15. yüzyıldaki konjonktürün zorunlulukları üzerine kurulmuş bir kelam’ı temel alacaksak bu çağda İslam nefret ve kin yaratmaktan daha öte bir varoluş sergileyemez. Özetle, en başta Maide 112-115’den hareketle İsa’nın çifte doğasını kabul ettiğimizde Hıristiyanlığa dair tüm geleneksel kelam söylemimizi gözden geçirmemiz gerektiği sonucu çıkıyor.


*Öne çıkan görsel şuradan alınmıştır: https://www.thecatholicthing.org/2015/04/02/bread-and-wine/

1 Response

  1. 24 Mayıs 2019

    […] notlar serisinin bir önceki yazısında Maide 112-115’de geçen ‘gökten inen sofra’nın Hıristiyanların ekmek ve şarap ayini […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir