Üçüncü ve Son İftardan Medyaya Yansıyanlar (2)

Yer sofralarımız MÜSİAD’ı rahatsız etti

haber5.com, 23.08.2011

”Kibir kulelerinin” önünde mütevazi yer sofralarında son iftar

Emek ve Adalet Platformu Otel Önü İftarları’nın  sonuncusunu 20 Ağustos cumartesi günü Taksim’de gerçekleştirdi. ”Kibir kulelerinin” önünde mütevazi yer sofralarında  iftar  yaptılar. Menüde çorba, peynir, zeytin, hurma, tatlı  ve pide vardı.

Basın açıklamasının ardından okunan ezan ile oruçlar açıldı. İftar sofrasına iştirak  edenler arasında; Sokak Çocukları, Çöpten Plastik-kağıt toplayan insanlar, Tarlabaşında yaşayan yoksullar, Afrikalı kağıt toplayıcılar da vardı. Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği organizasyona şarkıcı Murat Kekilli,  Prof. Dr. İlhami Güler,  İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, Prof.Dr. Zeki Kılıçaslan’da katıldı

BİZİMLE AYNI SOFRADA OTURDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUZ!

Afrikalı göçmenlerden konuşma yapan bir genç , “Afrikalı olduğumuz için dışlanmadık.Yabancılık çekmedik. Siyah oluşumuzdan dolayı farklı muamele görmedik. Bu organizasyonu düzenleyen kardeşlere çok teşekkür ediyorum. Bu organizasyonlar sayesinde her şey çok daha güzel olacak. Bizlere cesaret ve mutluluk  veriyorsunuz.” dedi.

Eylemde sokak çocukları da vardı. Aralarından bir genç yaptığı konuşmada: “Bize sahip çıkın. Polisler bizi dövmesin. Bizlerin elinden tutun itmeyin bizi ne olur. Bu sofrada sizlerin aranızda oturmak bizim için çok önemli. Biz sokaklarda bu sofradaki sıcaklığı asla bulamıyoruz. Bizler  burada olmaktan çok mutluyuz,  bizimle aynı sofrada oturduğunuz için sizlere teşekkür ediyoruz.” dedi.

DAVETE İCABET ETTİM, GELDİM!

Şarkıcı Murat Kekilli : ” İhsan Bey’in davetiyle geldim. Yer sofraları bizim uzak saydığımız bir gerçek değil. Bu kadar gelişen bir dünyada açlıktan ölen insanların olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Uzak, derisi yüzünden, karalığı yüzünden sömürgeleştirilmiş o insanların ne durumda olduklarını biz biliyoruz artık. Bunun adına bizim de yapabileceğimiz, insanların dikkatini çekeceğimiz bir şey olduğunu biliyorduk. Bu organizasyon da onlardan birisiydi. O yüzden davete icabet ettim ve geldim.  İyi ki gelmişim.” dedi

ALLAH İNSANLARIN AÇ KALMASINDAN KEYİF ALMAZ

Eyleme katılan Prof. Dr. İlhami Güler şunları söyledi. ” Türkiye’de iftarların amacından uzaklaşarak ziyafete dönüştüğünü biliyoruz. Ramazan ve oruç ibadetinin anlamını git gide yitirerek bir anlamda ziyafete dönüşmesini protesto bir protesto anlamında buradayız. O ibadetin vaaz ediliş amacı olan bir taraftan infak ederek Müslümanlarla dayanışırken diğer taraftan da 1 aylık bir açlık ibadeti koyarak aynı zamanda o yoksul ve aç insanların durumunu bütün Müslümanların yaşamasını emrediyor. Yoksa Allah’ın, insanların aç kalmasından zevk aldığı tarzında bir şey düşünmemiz mümkün değil. Aç kalarak ibadet etmenin anlamını tekrar hatırlatması bağlamında bu organizasyonun ben anlamlı olduğu kanaatindeyim.”

PATRONLARI RAHATSIZ ETMEYE GELDİK!

Organizasyonu gerçekleştiren Emek ve Adalet Platformu Sözcüsü Abdülkadir Bal İftarın ardından konuştu. Bu bilincin sadece iftarla kalmadığını, yılın her günü yoksul ve muhtaç insanlarla bir arada aynı sofrada olduklarının altını çizen A.Kadir Bal sorularımızı yanıtladı.

-Bu organizasyonlar nereden icap etti?

Bal: ” Öncelikle şunu söyleyeyim; bu bizim ilk etkinliğimiz değil. Biz Emek ve Adalet Platformu olarak taşeron işçilerin yanındaydık, sokak çocuklarının yanındaydık, Afrikalı kağıt işçilerinin sofrasındaydık. Ramazandan önce zaten biz yoksul mahallelerde bu insanlarla birlikteydik. Ramazan gelince bizler dedik ki RAMAZAN BİR EŞİTLENMEDİR, İFTAR BİR EŞİTLENMEDİR!

Ramazan sadece az yemek ve mideyi aç bırakmak değildir. Ramazan aynı zamanda;  bizi yoksul ve zengin diye ikiye ayıran ve bize bu sistemleri dayatanlara bir başkaldırıdır. Buna bir itirazdır. Şahitliğimizi bu bağlamda ortaya koymaktır ve bu zulüm tarafında olan insanları hakkaniyete ve adalete davet edip bunun şahitliğini yapmaktır. Biz şu anda şahitliğimizi yapıyoruz. Burada gördünüz insanlar yemeklerini yedikten sonra namaza durdular. Şu an bu insanların kıldıkları namaz ile zenginlerin kıldıkları namaz bir değil. Burada aramızda sadece Müslümanlar yok. Aramızda kendini daha farklı ifade eden düşünce ve ideolojilerden insanlar da var. Onların yüreklerindeki vicdan ve adalet terazisi şu an burada olan ve ezilenlerin safında yer alıyor. Bizim bir araya gelişimizin nedeni tamamen aynı acının çocukları olmamız. Biz acımızı aynı şekilde tefsir ediyor ve bu tefsiri aynı şekilde okuyoruz. Biz bu Kitabı aynı şekilde okuyoruz. Biz bu Kavgayı aynı şekilde okuyoruz. O yüzden bu bizi yan yana getirdi. Bu yan yana gelişimiz, yani bu ortak praksis, eylem-amel bizi birbirimizin bilgi dünyasına da yöneltti.

Hayatında hiç Kur-an okumamış; hayatında iftarın, Ramazan’ın ne demek olduğunu bilmeyen bir çok insan bizim düzenlediğimiz bu eylemlerde öğrendiler Kur-an’ın ruhunu, Kur-an’ın mesajını buralarda anladılar. Bu eylemler televizyonlara çıktı. Biz patronları rahatsız ettik. Biz MÜSİAD Başkanını rahatsız ettik. Biz ABDESTLİ KAPİTALİSTLERİ VE ABDESTSİZ KAPİTALİSTLERİ rahatsız ettik. Bunlar rahatsız oldukları için bize türlü ithamlarla yaklaştılar. Olsun, eyvallah. Meyveli ağaç taşlanır. Bizim göğsümüz geniş Allah’ın izni ile. Çünkü biz Harun’un Muhammed’in, İsa’nın, Musa’nın; Allah’ın Peygamberlerin yoldaşlarıyız. İnsanları Hakka ve sabra davet edip, bunun tavsiyesiyle meşgul olmaya çalışıyoruz. O yüzden Emek ve Adalet Platformundaki tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bize çalışmalarımızda destek veren Özgür Açılım Grubuna çok teşekkür ediyorum. Biz mazlumun gözyaşlarını silmeye talibiz. Biz zulmün karşısındayız. Zalime kesinlikle ‘hangi dindensin’ diye sormayız, karşı çıkarız. Mazluma kesinlikle ‘hangi  dindensin’ diye sormayız yanına, sofrasına otururuz. O yüzden bugün Afrikalılar buradaydı, sokak çocukları, Tarlabaşı sakinleri buradaydı. İlahiyatçılar geldi, devrimci yoldaşlar geldi, Müslümanlar geldi buraya. Gelen herkese teşekkür ediyorum.’

EYLEME KATILAN GENÇLER KONUŞTU

Nurhayat Kızılkan/ Sosyolog: ”Bu eylemler benim çok hoşuma gitti. Bu gerekli bir ikazdı. Ve bu ikaz karşılığını buldu. Bu eylemin dindar insanların düşünsel süreç sonucunda vardıkları bir nokta olduğunu düşünüyorum. Başörtüsü meselesi gibi suni  sorunlar olmasa dindar kesim sosyal sorunlara duyarlılık gösteriyor aslında. Suni problemlerle uğraşmaktan sosyal konulara eli varamamıştı. Şimdi söylemesi gerekeni söylemeye başladı. Bu daha birinci aşama. Kur-an’da bence var olan ve ‘statükoya asi ol’ diyen sesin yankısı olan bir hareket bu eylem.”

Yıldız anne/ Tarlabaşı sakini: Biz garip, fakir insanlarız. Bizim yaşantımız böyle. Bizim için yer sofraları önemli.

Hasan Musevi/ Öğrenci : ”Kapital sömürünün dindarların eline geçmesi ile birlikte var olan düzen kırmızıdan yeşile dönerek, bu insanlar da eskiden farklı kelimeler kullanan, inanmayan veya farklı şeylere inanan para babalarının artık Allah Peygamber Kur-an diyen bir sömürü sistemine geçerek ve artık oruçlarını 5 Yıldızlı otellerde, yüksek plazalarda açmalarına; burada ödedikleri paralarını işçilerinin maaşlarıyla yarışmasına bir isyan olarak, Ramazan’ın gerçek ruhunu canlandırma projesinin bir başlangıcı olduğunu düşünüyorum.”

Mehmet Lütfü Özdemir/Gazeteci-Aktivist : Yer sofraları bize eşitliği, kardeşliği, paylaşmayı anlatır. Bugün bir peygamber gelse ’1 buçuk milyar insan hangi suçundan dolayı aç?’ diye soracaktır. Biz de bugün aynı soruyu soruyoruz.”

Betül Mollaibrahimoğlu/  Öğrenci : ”Burada olmam gerektiğine inanıyorum.  Burada manevi bir ortam var. Lüks, işin maneviyatını kaçırıyor. Bu yüzden buradayım. Bu eylemler yankı buldu. İnşallah seneye yine ramazan sofralarını kuracağız. Çorbaları arkadaşlarımız yapıp getirdiler. Herkes bu iftar sofralarına katkı sağladı. Kimi pide aldı, kimi su aldı, kimi peynir-zeytin getirdi, sofralarımızı kurduk.”

Selda Şen/ Emek ve Adalet Platformu Üyesi : ” Bizler çok uzun bir yolu yürümek için yola çıktık. İftar sofralarımız da bu yolculuğun başlangıç adımlarından birtanesi. Bizim temel gayemiz sadece; bir yanda açlar varken diğer yanda Ramazanda lüks otellerde israflı iftarların düzenlenmesini protesto etmek değildi. Bu sadece içinde bulunduğumuz güncel bir durumdu. Biz de insanlara iftar sofralarımızla ulaştık. Katılım ve destek büyük olunca yankı da büyük oldu. Sonuç hasıl oldu demek bizi yetersiz kılar. Amacımızı daraltmış olur. Ama bir noktaya değindiğimzi düşünüyorum.”

F.Zehra Çelik-Haber5.com Özel Haber

http://www.haber5.com/yer-sofralarimiz-musiadi-rahatsiz-etti-haberi-144779.aw

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir