“Adalet Arayan İşçi Aileleri”nin SOMA’da bulunan hukukçular heyetinin açıklaması

Öncelikle SOMA’da hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize rahmet ve yakınlarına sabır dileklerimizle…

Adım adım gelen ve emekçi katliamına dönüşen, SOMA MADEN faciasının soruşturma süreciyle ilgili olarak önerilerimizdir:

1. Arama-kurtarma çalışmalarında aleniyet sağlanarak, delillerin karartılması yönünde oluşan algının değişmesi sağlanmalıdır.

2. Olayın başından beri şirket kaynaklarının ve resmi kurumların “olayın nedenine dönük” açıklama yapması yanlıştır. Yapılmamalıdır. (Nitekim ilk günlerde olayın nedenini “trafo patlaması” olarak iddia edenler, bugün itibarıyla öyle olmadığını söylemektedirler.)

3. Hayatını kaybedenlerin yakınlarının yasal hakları olan “aylık gelir bağlanması” ve “maddi-manevi tazminat”, resmi yetkililerce “yardımmış” gibi sunulmamalıdır.

4. Hayatını kaybedenlerin yakınlarının yasal haklarını kullanmaları ve ceza davalarında şikayetçi olma tutumlarının, adalet isteği olduğu gerçeğini göz ardı eden yaklaşım ve açıklamalardan vazgeçilmelidir. “Para mı? Ceza davası mı?” ikilemini aileler dünyasına taşımanın gayrihukuki ve gayriahlaki olduğunun kabulü esas olmalıdır. Ceza ve hukuk davaları yönünden, adalet arayan ailelere bütün güvenceler sağlanmalıdır.

5. Şirket yetkililerinin ve diğer şüphelilerin, tedbiren hazırlık soruşturması aşamasında tutuklanması yönünde bir tasarrufta bulunulması gerekirken; aksine kamuoyunu ve soruşturmayı yönlendirecek tarzda aktif tutum içinde olmaları, acilen soruşturma makamları tarafından değerlendirilmelidir. Soma Holding’in, ona bağlı şirketlerin, ortaklarının ve yetkililerinin bütün malvarlığına tedbir konulmalıdır.

6. Soruşturmayı yürüten Savcılık Makamı tarafından yapılacak Bilirkişi Heyeti görevlendirmesi yetmez. Acilen, TBMM’de bulunan siyasi parti temsilcilerinden, Baro ve Meslek Odası temsilcilerinden, üniversitelerden, Sendika Konfederasyonları’ndan oluşan “Araştırma Yetkili Bağımsız Komisyon” oluşturulmalıdır. Bilirkişi Heyeti ve Soruşturma Makamı, Komisyonla işbirliği içinde çalışmalıdır. Bu, hazırlık soruşturması sürecinin güvenilirliğinin temini ve olayın nedenlerinin objektif biçimde ortaya çıkarılması için elzemdir.

Yukarıdaki öneriler;

* Hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin aileleri ve aynı işyerinde çalışan işçilerle yapılan görüşmeler,

* Katliamın ilk dakikalarından itibaren kamuoyuyla paylaşılan işveren ve diğer resmi yetkililerin açıklamaları,

* Balıkesir/Dursunbey, Zonguldak/Karadon ve Kozlu, Davutpaşa, Esenyurt Marmarapark AVM, Ostim-İvedik, Van/Bayram Otel, Arka Sıradakiler dizi seti, Milas/Güllük AKFEN tarafından işletilen Terfi İstasyonu gibi kamuoyunca yakinen bilinen “İş Cinayeti” davalarındaki süreçleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.

16.05.2014 / SOMA