İş Cinayetlerine Karşı Hukuki Mücadele Sürüyor ve Sürecek…

İş cinayetlerinin idari makamlar tarafından yalnızca ölen işçi sayısına göre dikkate alındığı bir memlekette yaşıyor olsak da, adalet talebini ulaşabildikleri her mağdur için dile getiren insanların varlığı bize umut veriyor.

Dün böyle bir hukuk mücadelesine mütevazı bir destek sunmak için, Çağlayan’da, BEDAŞ ve ALKAMA’nın çalışanı Erkan Keleş’in, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadığı için hayatını kaybettiği iş cinayeti davasının dördüncü duruşmasındaydık.

Duruşmadan önce Adalet Arayan İşçi Aileleri yaptıkları basın açıklaması ile hukuk mekanizmasının iş cinayeti davalarındaki hantallığı, Erkan Keleş’in öldürülmesinden sonra ceza davasının ancak üç yıl sonra açılabilmiş olması ile eleştirdiler. İlk üç duruşmaya haklarındaki zorla getirme kararının varlığına rağmen gelmeyen BEDAŞ ve ALKAMA yetkililerinin rahatlığı belli ki herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacaklarına duydukları güvenden kaynaklanıyordu.

Adalet Arayana Destek Grubu gönüllü hukukçularının Erkan Keleş ailesinin avukatlığını üstlendiği davanın bugünkü duruşmasında ALKAMA yetkililerinden biri tanık olarak dinlendi. Haklarında zorla getirme kararı olan diğer tanıklar bu duruşmaya da katılmadılar.

Tanık olarak dinlenen ALKAMA yetkilisi, şirketin sadece iş güvenliği malzemelerini teminden sorumlu olduğunu, ancak sahadaki güvenlik önlemlerinden BEDAŞ’ın sorumlu olduğunu iddia etti. Olayda şirket olarak hukuksuz bir iş yapmadıklarından dolayı, kendisinin de konuyla ilgisi bulunmadığını savundu. İş güvenlik malzemelerini şirketçe alındığını ve işçilere teslim edildiğini savunan ALKAMA yetkilisi, bu malzemelerin faturasının bulunduğunu ve denetiminin şantiye şefine ait olduğunu söyledi.

Mağdur avukatlarından Berrin Demir, iş güvenliği malzemelerinin tükenen şeyler olduğundan bahisle sürekli yenilenmeleri gerektiğini söyledi. Keşif incelemesinde, bilirkişilerin de şahit olduğu üzere işçilerin evlerinde, araçlarında, işyerlerinde herhangi bir iş güvenliği malzemesinin bulunmadığını belirtti. Olayda hayatını kaybeden Ercan Keleş’in marketten aldığı plastik eldivenlerini üst üste giyerek kendi güvenliğini almaya çalıştığını söyleyerek, olaydaki iş güvenliği uygulamalarının ne derece eksik olduğunu göz önüne serdi.

Bunun üzerine Erhan Keleş’in ağabeyi söz aldı ve kardeşinin başka BEDAŞ işçilerinin kullanıp attığı eldivenlere yama yaparak, bu eldivenler ile çalıştığını anlattı.

Duruşma esnasında dikkat çeken bir husus da BEDAŞ müdafilerinin olayın sorumluluğundan kaçınmak için sorumluluğu bütünüyle ALKAMA şirketine atmaya çalışmalarıydı. BEDAŞ müdafilerinin, tanık olarak dinlenen ALKAMA yetkilisinden iş güvenliği malzemelerinin faturalarını istemesi bunun bir göstergesiydi.

Mağdur avukatları makul sürede yargılanma eleştirisinde bulunup, mahkemenin bu konuda irade göstermesi gerektiğini ifade ettiler. Somut olarak duruşma tarihinin erken bir vakte alınması ve duruşmaya gelmeyen tanıkların yeniden çağrılmasını talep ettiler.

Bu talep üzerine mahkeme tarafından, haklarında zorla getirme kararı olmasına rağmen duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında bir zorla getirme kararı daha çıkarıldı, bu zorla getirme kararının yerine getirilmesine dikkat edilmesi için bir muhtıra verildi. Dava mahkeme tarafından 11 Şubat 2015 Çarşamba günü yapılacak olan beşinci duruşmaya ertelendi.

Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin duruşma ile alakalı değerlendirmesini ilginize sunuyoruz.

DSC_0032

BEDAŞ ve ALKAMA çalışanı Erkan Keleş Davası’nın 4. duruşması görüldü

BEDAŞ ve ALKAMA çalışanı Erkan Keleş (31), 10 Eylül 2010’da, Ramazan Bayramının 2. gününde, patronu tarafından evinden işe çağrılarak Gaziosmanpaşa-Arnavutköy Haraççı Merkez Mahallesi Eski Edirne Asfaltı Caddesindeki elektrik arızasının tamir edilmesi için gönderildi. Kişisel koruyucu malzeme namına hiçbir malzeme verilmeyen Erkan Keleş elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti.Onlarca ihmal ve denetimsizlik nedeniyle meydana gelen iş cinayetinde, ailesinin sürdürdüğü adalet mücadelesi sonucunda iş cinayetinin üzerinden 3 yıl geçtikten sonra ceza davası açılabildi. BEDAŞ ve taşeron şirket ALKAMA yetkilileri “olası kast ve bilinçli taksirli ölüme sebebiyet vermekten” yargılanıyor.

Sanık ve tanıklarının bir türlü ifadeleri bile alınamazken adalet nasıl tecelli edecek?

25 Aralık 2014 Perşembe günü Çağlayan Adliyesi’nde BEDAŞ ve ALKAMA işçisi Erkan Keleş Davası’nın 4. duruşması 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Adalet Arayan İşçi Aileleri adına Tuncel Emir duruşma öncesinde basın açıklaması yaptı. İş cinayetinden bir yıl sonra Bilirkişi Heyeti’nce sorumluların tespit edilmesine rağmen ceza davasının 3 yıl sonra açılması eleştirildi. Erkan Keleş’e hiçbir kişisel koruyucu malzeme verilmediği, operatör ehliyeti olmayan vinç operatörüyle ve hattaki elektrik kesilmeden arızaya müdahaleye gönderildiği belirtildi. Taşeron Şirket ALKAMA’nın işçi sağlığı ve iş güvenliği yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediği, asıl işveren şirket BEDAŞ’ın hiçbir denetim görevini yapmadığını hatırlattılar. BEDAŞ ve ALKAMA yetkilileri sanık ve tanıklarının bir türlü ifadeleri bile alınamazken adalet nasıl tecelli edecek diye sordular.

“Güvenlik teçhizatının verildiğini sanıyorum”

3. duruşmaya gelmeyen BEDAŞ ve ALKAMA yetkilileri tanık ve sanıklar 4. duruşmaya da gelmedi.

Tanıklardan ALKAMA ortaklarından M. Mümci Büyükbay ifade verdi. Büyükbay ifadesinde şirket adına ihalelere ilişkin olarak teknik işleri takip ettiğini, Erkan Keleş’in şirketlerinde çalıştığını, ama Keleş’i tanımadığını, statüsünü ve eğitim durumunu bilmediğini belirtti. Büyükbay, “Sahada çalışan işçilerin güvenlik önlemlerinde sadece iş güvenlik malzemelerinden biz sorumluyuz, sahadaki güvenlik önlemlerinden sorumlu değiliz. Biz çalıştırdığımız işçilerin eğitimini BEDAŞ’ın belirlemiş olduğu kurumlara göndererek EKAT eğitimi aldırırız” dedi. İş cinayetinde şirketlerinin herhangi bir yetkisi ve kusuru olmadığını, Erkan Keleş’e de şirketlerinin tedarik ettiği “güvenlik teçhizatının verildiğini” sandığını anlattı.

“İki çıkma eldiven verildi”

Erkan Keleş görevi olmadığı halde elektrik arızasını tamire gönderildi. Kendisine verilmesi gereken güvenlik teçhizatı, zorunlu koruma aleti, izole eldiveni, izole çizme, yağmurluk, iş güvenliği yeleği, baret, başlık feneri, emniyet kemeri, topraklama kablosu, lüzumlu ölçüm aletleri, elektrik hattına yaklaşmadan, uzaktan, hatta elektrik olup olmadığını kontrol eden ıstanka adlı kontrol kalemi ve diğer koruyucu donanımlardır. Bu kişisel koruyucu malzemeler Keleş’e verilmemiştir.  Abisi Mustafa Keleş’in mahkemede belirttiği gibi Erkan Keleş’e sadece iki çıkma eldiven verilmiştir.

Zorla getirme işlemini geciktirenler hakkında yasal işlem yapılacak

4. duruşmada mahkeme heyeti tanıklar Murat Köksal, Fatih Ağcıbey, Halit Pekçetin, Suat Büken ve Metin Baybek’in zorla getirme kararıyla duruşmaya çağrılmasına; zorla getirme işlemini geciktirenler hakkında yasal işlem yapılacağına; ALKAMA Şirketi’nin resmi olarak iflas edip etmediğini ve iflas tarihinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne sorulmasına; BEDAŞ’tan zorunlu İşveren Mali Mesuliyet sigortasının olay tarihini kapsar şekilde örneklerinin istenmesine; BEDAŞ Gaziosmanpaşa İşletme Müdürlüğü’ne sanık Hakan Gürkan’ın hangi tarihte göreve başladığı ve statüsünün sorulmasına; mazeret bildiren Süleyman Ay’a yeni duruşma tarihinin bildirilmesine;  BEDAŞ’a taşeron işçilerle ilgili olarak iş güvenliği malzemelerinin ilgililere teslim edildiğine dair tutanak varsa istenmesine karar verdi.

4. duruşma 11 Şubat 2015 Çarşamba günü 10.40’ta görülecek.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir