Ekmeğim benim bu – Nejla Osseiran

İkitelli’de evinde kaldığım ve komşuluk yaptığımız ev sahibim, Fikret abi neşeli, dürüst ve ahlaklı velhasıl çok güzel bir adamdı. Bölgecilik gibi olmasın ama Giresunluydu. Bugün de çalışmaya devam ettiği bir fırça fabrikasında 30 yılı aşkın bir süredir işçi olarak çalışırdı. Fikret abinin 1979 senesinde makinaya kaptırdığı sol eli yoktu, bu yüzden dışarı çıktı mı eli cebinde gezerdi. Namazını hiç aksatmaz, kahveye fazla takılmaz, her daim neşeli gezerdi. Elini makinaya kaptırdığı aynı işyerinde onca yıldır çalışmaya devam ediyordu. Bu uzun dönem boyunca zamanında küçücük bir atölyeyken, işyeri sektöründe lider bir firma ve büyük bir fabrika haline gelmişti. Fikret abi ise üç çocuğu ve eşiyle kıt kanaat yaşam mücadelesi veriyor, malulen emekli olmasına rağmen geçim sıkıntısı yüzünden tam gaz çalışmaya devam ediyordu.

Genç bir delikanlıyken eli koptuğunda patronu ailesine bir miktar para vermiş, ailesi de o parayla Fikret’e İkitelli’de ufak bir arsa almışlardı. Yıllarla beraber gecekondu, müteahitlerce kocaman bir apartman haline gelirken Fikret abiye elinden yadigar, bir kendisinin yaşadığı ve bir de yanındaki benim kiracılık yaptığım iki daire kalmıştı. Fikret abiye ne zaman “Abi işler nasıl?” diye sorsam her zaman “Biz sürünüyoruz, ama elin işi iyi” gibi bir şeyler söyler, patronundan hiç hazzetmediğini her daim hissettirirdi. Muhabbet açılınca, geçmişte nasıl iki kez sendikalaşma gayretine girdiğini hararetle anlatır, ikisinde de başarısız olduklarını üzüntüyle yad eder, bugün beraber çalıştığı işçilere ise bu tip şeyler için hiç güvenemediğini söyler. Artık bu tip işler için yorgundur ve işi bırakıp memlekete dönme hayali hiç olmadığı kadar yakındır. Patronu arada takılır bu emektar işçisine “Nerede eski teröristliklerin, şimdi iyi ki duruldun!” Fikret abi, eli olmamasına rağmen işini çok iyi yaptığını, zaten patronun da kendisinden bundan vazgeçemediğini ve kendisine sık sık “Düşüncelerini değil ama çalışmanı beğeniyorum” dediğini anlatır. Fabrikayı kontrole gelen yabancı firmaların görevlilerinin, nasıl hızlı ve kaliteli çalıştığını görünce hayretler içerisinde kaldıklarını övünerek anlatır.

Fikret Abi, aşağıdaki filmdeki Mehmet Abi gibi, bu ülkenin isimsiz on binlerce kahramanından biridir. “Hepsi” bu!

Bu toplum, bu ülke var olabiliyor, var kalabiliyorsa muhtemelen onlar ve onlar gibilerin yüzü suyu hürmetinedir.

Ekmeğim benim bu / It’s my bread from Nejla Osseiran on Vimeo.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir