İnat ve Israr

4 Responses

  1. mehmet talha dedi ki:

    mustafa mühim bir okuma yapmış. başbakanın son açıklaması da bu seneki “zaruretin” geçici birşey olmadığını söylüyor. sanki bu yıl bir prova yapıldı ve “kalenin” sağlamlığı test edildi. bu nasıl verdiysem öyle alırım tavrı, taksimin henüz kazanılmadığını gösteriyor.

  2. mehmet talha dedi ki:

    bir de 1 mayısları hep devlet şiddetiyle yorumluyoruz. oysa şiddetin ‘zor ve cebir kullanımı’ yanında ‘ihlâl olarak şiddet’ anlamı da var. “1 Mayıs gibi momentler ise tam da bu yönetişim aygıtının boşa çıktığı, ilga olduğu olaylar” derken tam da buna işaret etmiş, ideal/başka bir düzene veya amaca meyletmeyip bizatihi düzenin ilgası demek olan şeye!

  3. alp dedi ki:

    mustafa şu lafın, tespitin müthiş ve bana bu meseledeki asıl dayanak noktamız gibi geliyor:

    “Komşuluk mahalleye, esnaflık çarşıya, mücadele meydanlara aittir. Sitelerde, AVM’lerde, prestij caddelerinde bunlara yer yok.”

    Öte yandan 1 mayısın “yönetişim aygıtının boşa çıktığı, ilga olduğu” bir moment olduğuna tam ikna olamıyorum. 1 Mayısın halkın emekçinin mazlumun arenasından ziyade solun ve sosyalistlerin politik arenasına dönüştüğü argümanı kafamda senin yapabildiğin kadar tasfiye edemiyorum. Bir sembol, bir ideal, işte daha evrensel bir gün anlamında baktığımızda söylediklerin daha bir geçerlileşiyor da işte Türkiye’deki durum bundan epey uzak gibi ya da değil mi. Ya da solun mirasının hayırlı yönlerini içerip aşabilir miyiz, kendimize güvenerek, öyle de düşünülebilir, sen sanırım öyle düşünüyorsun ama ben işte tam ikna olamıyorum.

    ama bu söylediklerim yazının nefis olduğu gerçeğini değiştirmiyor. eline sağlık.

  4. emre dedi ki:

    bunu kuru bir inat olmaktan çıkaracak şey bizim niyetlerimizin ötesinde maalesef. niyet etmeden olmaz tabi, o ayrı.

    1 mayısı sahiplenmesi gerekenler işçiler tabi ki. daha doğrusu 1 mayısı 1 mayıs yapacak olan, newruz newruz yapan şey. bu yavaş yavaş olur umarım. o yoldayız zaten de, 1 mayıs vesilesiyle bu eksikliği görüyoruz. bu eksikliği de fazla abartmamak lazım, katılıyorum. fakat bence de an itibariyle 1 mayıs denince görünen aslında sol grupların çarşıya pazara çıkma hali, fakat bunu iktidarın tutumuyla yan yana veya eşit olarak görmek haksızlığın daniskası olurdu.

    iktidarın hareketleri -taksimin kapatılışının ardındaki bilinç, kibir ve kontrol, “nümayiş”ler için tasarlanan özel alan vs…- insanı kışkırtır nitelikte. “inada inat” demekten öte, içimizde hissediyoruz. bu da bir çeşit sınav galiba. che guevera fetişinden hoşlanmam, ama n.alçı ona “katil”, “barbar” falan diyince kanalı değiştirdiğim sırada hissettiğim öfke, biraz çaresizlik, biraz da “bizim de zamanımız gelecek” hissiyatı.

    salgıladığım adrenalin boşa gitsin istemiyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir