Oradaydım Tanrım

Bu dünyanın erkeklerinin din adına çok günah işlediğine şahit oldum, Tanrım oradaydım.

8 Mart 2019

1.

Kadınların ölmek istemediklerini duyurmak için 16 senedir aynı gün ve aynı saatte toplandığı yerde bu sene farklı olarak polis barikat kurarak yürüyüşü engelledi. Boyun eğerek meydandan ayrılması beklenen kadınlar alanı terk etmediler.

Yaptığımız şey bir saati aşkın bir süre boyunca yürüyemeden ayakta dikilmek ve dikilirken de isyanımızı dilimizle, düdüklerimizle, alkışlarımızla yükseltmekti. Hayatın her alanında sesi kısılanlar olarak tam da karşı çıktığımız şeyle bir kez daha karşı karşıya kaldık. Bu karşılaşmayı, bu döngüyü yaşadığımız o anda yatsı ezanı okunmaya başladı. Ezan okunmazdan evvel polisin barikatı açması için sesimiz kısılana kadar bağırırken ezan başladığında da aynı inançla bağırmaya devam ettik.

Susmadık çünkü biz, Afganistan’da Mollaların çocuk sahibi olamayan kadınlara muska satmasını eleştirmesi sebebiyle, onlarca erkek tarafından “Kur’an yaktı” diye iftira edilerek, taşlanan, linç edilen ve yakılarak katledilen ilahiyat talebesi Ferhunde için oradaydık. Allah’ın mabedini tekellerine alan Yahudi din adamlarına karşı mabede giren ve tek başına “rüku edenlerle birlikte” rüku eden, bu yüzden de iffetsiz addedilen Meryem için… Bir erkekle yol yürümesi gerekçe kılınarak iftiraya uğrayan ve tek savunucusu Allah olan Aişe için oradaydık.

Her gün tecavüz edilen, katledilen, Allah’tan sonra kocasına secde etmesi emredilen, iş mülakatında “hamile kalmayı düşünüyor musun?” sorusu ile elenen, ucuz emek gücü olarak görülen, fesat ve fitne üreticisi sayılan bütün kadınlar için oradaydık.

2.

Kısılmış sesimizi duyurmak için toplandığımız yerde, susmadığımız için, olduğumuz yerden ayrılmadığımız için polis şiddetine maruz kaldık. Arkamızı barikatla çeviren polis dağılmamız için anons geçtikten sonra dağılabilmemiz için herhangi bir açık nokta bırakmadan biber gazı sıktı. Polis, içlerinde çocukların da bulunduğu, insanca eşitlik talebinde bulunan bir topluluğa namaz vaktinde gaz sıktı ve bu insanların üzerinde plastik mermi kullandı.

Polis, içlerinde çocukların da bulunduğu, insanca eşitlik talebinde bulunan bir topluluğa namaz vaktinde gaz sıktı ve bu insanların üzerinde plastik mermi kullandı.

Polis içlerinde çocuklar…

Bu cümleyi kaç kere daha kursam inandığınız Allah’ın neyi emrettiğini hatırlarsınız?

3.

O gün oradaydım ve kadınlar ezan yuhalamadılar. Ama sanırım bu cümle eskidi. Çünkü bir gazetecinin yürüyüş ertesinde “ezan protestosu” şeklinde sunduğu haberin, devletliler tarafından, seçim kürsülerinden bir linç kampanyasına dönüştürülmesi ve sonrasında pek samimi U dönüşleri yaşandı. Her ne kadar iktidar hala büyük bir iştahla bunu seçim propagandası için kutuplaştırıcı bir malzeme olarak kullansa dahi olay kamuoyu nezdinde bir miktar kapandı. Kadınlar ezanı protesto etmemiş. Çok şükür ki Ezan-ı Muhammedi ve tabii ki Allah, bir kazaya daha kurban gitmekten kurtarıldı. -Yüreklere bir miktar su mu serpildi yoksa fotoğraf, mümin erkeklerimizin zihnindeki fitneci kadın tasvirini daha da perçinleyemediği için bir keşke’ye mi sebep oldu emin değilim-

Son

“‘Şurada Rabb’in mabedi olsun, burada da olsun!’ gibi aldatıcı sözlere kanmayın. Yaşantınızı düzeltin; adil olun; yabancıya, öksüze, dula haksızlık etmeyin; suçsuz kanı akıtmayın, yıkıma götüren tanrıların peşinden gitmeyin.” (Tevrat/ Yeremya 7:4-8)

Allah’ı dillerinden düşürmeyenler Allah’ın ta kendisi oluyorlar. Ve Allah yaptıklarında hikmet sahibi olandır.

O gün oradaydım ve kadınlar ezan yuhalamadılar. Ancak ezanın protesto edildiğini düşünenlerin bu dini kurtarma çabası bu Allahlılık hali bütün coğrafyalarda ve bütün zamanlarda çok tanıdık. Bu manzarayı “Komünistler camiyi ateşe verdi” kışkırtmasıyla yaşanan Çorum katliamında da “Aziz Nesin Müslümanlar ile alay ediyor” bahanesiyle yaşanan Sivas katliamında da gördük. Ne zaman bir siyasetçi, bir din adamı Allah’ı ağzına dolasa, bir siyaset malzemesi olarak kullansa arkasından bir yalan kurgusu, bir provakasyon, bir katliam yaşadık.

İşte bu yüzden, bu dünyada hikmetinden şek ve şüphe duymadığınız bir değil de iki varlık varsa düşünmeniz gereken bir şeyler var demektir. Allah’ı ve dini diline pelesenk eden iktidarın emir eri bir polis, Ankara’da bir kadın öğrenciyi gözaltına alırken taciz ettiğinde[i] hikmet, Roboski’de 19’unun çocuk olduğu 34 sivil insan, bombalanarak katledildiğinde[ii] meşruiyet, Kirazlıtepe’de Allah’ın mabedi, evlerini sermayeye teslim etmeyen insanların başlarına yıkıldığında[iii] mazeret bulabiliyorsanız, kul dediğiniz Allah olmuş demektir.

Memleketin her köşesinde din kullanılarak işlenen bu cürümlerin sonucu olarak; birinin dine, ezana, Allah’a küstüğünü görürseniz bu tavrın Allah’a değil, Allahlaşmış zalimlere olduğunu bilin. Faturayı Allah’a kesen bu insanlar değil, zulmün icracılarıdır.

Hangi Allah’ın kulları olduğunuzu itiraf edin. Hikmetinden şek ve şüphe duymadığınız kim varsa o sizin Allahınız olmuştur.


*Öne çıkan görsel, 8 Mart 2019 tarihli Feminist Gece Yürüyüşünde çekilmiştir.

[i] https://www.artigercek.com/haberler/polisin-taciz-ettigi-genc-kadin-utanc-polise-ait

[ii] https://www.evrensel.net/haber/369544/roboski-katliami-7-yil-once-bugun-ve-sonrasinda-yasananlar

[iii] https://www.emekveadalet.org/haberyorum/uskudar-kirazlitepedeki-yikimlar-camiiye-sicradi/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir